O ilde geçersiz oylar yeniden sayılacak O ilde geçersiz oylar yeniden sayılacak
İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır, Mardin ve Van’ın HDP’li büyükşehir belediye başkanlarını, ‘haklarında terör soruşturmaları olduğu’ gerekçesiyle görevlerinden uzaklaştırdı. Diyarbakır’da Adnan Selçuk Mızraklı’nın yerine Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin’de Ahmet Türk’ün yerine Vali Mustafa Yaman, Van’da Bedia Özgökçe Ertan’ın yerine de Vali Mehmet Emin Bilmez belediye başkan vekili (kayyım) olarak görevlendirildi. Türkiye gündeminde geniş bir yer turan ve tartışmalara konu olan bu durum Çanakkale siyasetini de gerdi.

Çanakkale İl Genel Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Korkmaz, İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Güneş Pehlivan’ın açıklamalarına karşı yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Korkmaz açıklamasında; “İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Güneş Pehlivan bölücü terör örgütüyle iltisaklı 3 belediyeye kayyım atanması kararıyla ilgili yaptığı açıklamada partimizin ismi üzerinden, adalet ve kalkınma kelimeleri üzerinden ironi yapmıştır. Sayın Pehlivan ironiyi partisinin tabelasında yazan Cumhuriyet ve Halk kelimeleriyle yapmalıdır. Zira adı Cumhuriyet Halk Parti olsa da partisinin ne Atatürk'ün cumhuriyeti ile ne de halkımızla uzaktan yakından bir ilgisi kalmamıştır. CHP'ye rağmen hükümetimizin terörle mücadeledeki kararlılığı devam etmekte olup, son yapılan kayım atamaları ile devletin imkanlarını terör örgütünün hizmetine sunan terör destekçilerine her zaman olduğu gibi şimdi de dur denilmiştir. Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılması kararı Kandil’i, PKK’yı, FETÖ’yü, HDP’yi ve HDP ile seçim işbirliği yapan CHP’nin moral ve ayarlarını bozarak üzse de milletimizi, şehit ailelerini ve bölge halkını sevindirdi. İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı ve neden ‘kayyım’ atandığı anlatılan raporda Diyarbakır, Mardin ve Van belediyeleri tarafından terörün açıkça beslendiği, hukuk dışı yollara tevessül edilerek halka değil teröre hizmet edildiği açıkça görülüyor. Kayyım atanmasına eleştiri yönelten CHP’nin; Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Selçuk Mızraklı’nın hakkında 9 ayrı terör suçundan soruşturma yürütülmesini, personel kimliklerindeki Türk bayrağını kaldırmasını, görev yaptığı hastanelerde PKK’lıları tedavi ettirip ilaç temini sağlamasını, PKK’lıların mezarlarını ziyaret edip Diyarbakır cadde, sokak ve park isimlerini değiştirip teröristlerin adını koymak istemesini nasıl kabul ettiğini anlayamıyoruz. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün göreve gelmesiyle birlikte ilk icraatı belediyenin resmi sitesindeki Türk bayrağını kaldırmasına, şehit yakınlarını işten çıkarmasına, terör suçlarından yargılanan kişileri işe alarak üst düzey görevler vermesine CHP’nin ittifak zarar görmesin diyerek sessiz kalmasına akıl sır erdiremiyorum. Hepimiz iyi hatırlıyoruz ki çözüm süreçlerinde HDP’nin PKK’yla ilişkisini eleştirip sürece karşı çıkan CHP, bugün tam ters bir noktaya geldi. Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın Cizre’de ölü ele geçirilen PKK’lı teröristin cenazesine katılarak saygı duruşunda bulunmasına, PKK elebaşının fotoğraflarının asıldığı toplantılara katılarak örgüte destek vermesine, saldırı hazırlığındayken öldürülen 3 teröristin belediye araçlarıyla taşınmasına izin vermesine CHP’nin siyasi ortağının suçunu örtmeye çalışmasına şaşırıyoruz. Her açıklamasında ecdadımıza hakaret etmekten geri durmayan ve terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin kucağında siyaset yapan bu zihniyet, ‘seçim kazanıyorsanız HDP’nin oylarıyla kazanıyorsunuz’ diyenlere şirin gözükmek için Mustafa Kemal Atatürk ve partisinin değerlerini ayaklar altına almaya devam ediyor. 2 yıl önce şehitlikte sözde adalet kurultayı düzenleyerek içki rezaletine imza atanlara vatansever CHP’liler ‘HDP ile kol kola yürüyenlerle işimiz yok’ diyerek rest çekmiş ve destek vermemişti. Bugün de aynı tepki devam ediyor. Vatansever CHP’liler içinde ciddi bir rahatsızlık var, temsil edildiklerini düşünmüyorlar. Seçilmiş ilçe başkanlarını görevden alan yöneticiler sosyal medyada sesleri kısmaya devam ediyor. HDP’nin seçimlerde barajı geçmesini Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’nda şükür pilavı dağıtarak kutlayanın bu zihniyet olduğunu, PKK’dan farkı olmayan PYD ve YPG ile ilgili sorulan soruya, ‘Sınırımızda başkası olacağına PYD olsun. Bizce hiçbir sakıncası yok’ diyenin de CHP milletvekili olduğunu bir kez daha hatırlatarak gerçekleri kamuoyuna sunuyoruz. Bazı terör destekçisi ülkelerin ‘Türkiye güvenli değil’ söylemini dillerinden düşürmeyenler şimdi de PKK’lı teröristlere maddi ve lojistik destek veren terörist yandaşlarının avukatlığına soyunuyor. Bugün görüyoruz ki terörün dili adeta CHP’nin dili olmuş durumda. Milletin değil terörün sözcülüğüne soyunanları kınıyor ve tüm bu yaşananları milletimizin hassas terazisi olan vicdan değerlendirmesine bırakıyorum. Görevi devralan; Diyarbakır, Mardin ve Van halkına hizmet götürecek, onların emrinde olacak ve huzuru sürdürecek olan valilere görevinde başarılar diliyoruz. Son olarak şunu hatırlatmakta fayda var ki sadece bir parti olmayan, kurulduğu günden bu yana dava hareketiyle ülkemizi hedeflerine taşımaya devam eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’mizin ülkemizi hep birlikte geleceğe taşıdığına hepimiz şahit oluyoruz. Çanakkale halkı iftira ve çamur siyasetini değil, her geçen gün yeni bir eser kazandırılmasıyla ortaya çıkan hizmet siyasetini konuşuyor.”

CHP’Lİ PEHLİVAN NE DEMİŞTİ?
İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Güneş Pehlivan belediyelerdeki görevden almalar sonrasında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullanmıştı;
“1. İlk tepki HDP'den, CHP'den veya herhangi bir siyasi partiden değil, oyu gasp edilen Diyarbakırlı bir teyzemizden geldi. Su faturasını ödemek için belediyeye gittiğinde kayyum atamasını öğrendi, belediye önünde kurulan barikatın önüne oturdu ve "Haram zıkkım olsun" diye size "dualar etti". Gurur duyunuz.
2. Biz CHP'nin mevcut kadroları gelip geçici bir basamağız. Halkın ve memleketin yükselmesi için bir katkı sunabilirsek ne mutlu ama biz kadrolardan ayrıldığımızda da, bu dünyadan göçtüğümüzde de Cumhuriyetin koca çınarı yaşamaya ve kök salmaya devam edecek. Çünkü CHP halktır, memlekettir, hukuktur, bilimdir, sanattır, içinde yaşadığı zamanın ruhu ve gelecek umududur. Oysa zamanı geçmiş fikirlerin, halkla, hakla, memleketle hiçbir akıl ve gönül bağı kalmamış eylemlerin, rant ve çıkara dayalı güç odaklarının geleceğe taşınma iddiası yoktur. Mensubu olduğunuz siyasi organizasyon en az Vahdettin kadar gelip geçicidir.
3. Madem başarısız ve karşılığı olmayan bir siyasi akım olduğunu iddia ediyorsunuz, o halde muhalif CHP'den neden bu kadar korkuyorsunuz? Dünyada emsali çok az olan yetkilerle donatılmış bir iktidarın sahipleri olarak siyasetinizi neden bir muhalif partiyi tuhaf ve kof siyasi anlayışınız dahilinde karalamak üzerine kuruyorsunuz?
4. Siz CHP'yi bırakın da ADALET kavramıyla olan isim benzerliğinizin vicdan muhasebesini yapın. KALKINMA kavramından hiç bahsetmeyelim bile.”

HABER MERKEZİ

Editör: Haber Merkezi