Kalp damar hastalıklarının tedavisi iki ana grup altında değerlendiriliyor. Bunlardan birisi ilaçla yapılan, diğeri de girişimsel ve cerrahi tedavilerdir. Girişimsel ve cerrahi tedavide amaç, tıkalı damarın bellediği bölgeye oksijenlendirilmiş kanı göndererek kalp kasının canlılığını korumaktır. Kateterle gerçekleştirilen balon ve stent işleminde darlık olan damarın içerisinde kateter yardımıyla balon şişirilerek darlık genişletilmekte ve stent (kafes) yerleştirilmektedir.
Hastalık yoktur, Hasta vardır!
Şüphesiz son zamanlarda sıkça tartışılır hale gelen konulardan birisi de; Tıkalı kalp damarları olanlar Bypass’la mı, yoksa stentle mi tedavi yaptırmaları uygundur. Öncelikle Kardiyoloji alanında invaziv kardiyolog olarak şunu söylemek istiyorum. Tıpta belki de diğer hiç bir branşta olmadığı kadar kesin ve net kuralları olan Kardiyolojide siyahlar ve beyazlar bellidir. Yani hangi hastanın Bypass, hangi hastanın Stent olacağı uluslararası çok merkezli randomize çalışmalarla ayan beyan ortaya konulmuştur. Fakat hayatın her alanında olduğu gibi kardiyolojide de gri noktalar yok değildir. Yani bazen her iki yönteminde birbiri yerine uygulanabileceği yada hibrid dediğimiz iki tedaviyi de olabilecek hastalarımız vardır. Böyle durumlarda ise Kalp Takımı dediğimiz ekibin ortak bir karar alarak tedavi uygulaması önem arzetmektedir. Tıpta çok önemli bir düstur vardır: Hastalık yoktur, Hasta vardır! diye. Benim hastalarımdan özellikle ricam; acil olmayan kalp hastalıklarında uygulanacak tedaviyi mutlaka konunun uzmanlarıyla konuşup bilgilenmeleridir.
YASEMİN ÖZDEŞ
Editör: Haber Merkezi
