Türkiye, sağlık turizminde en fazla hasta kabul eden 10 ülkeden biri Türkiye, sağlık turizminde en fazla hasta kabul eden 10 ülkeden biri
Sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ben Yasemin Yaşlak Koç, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanıyım.Özel Biga Can Hastanesi'nde çalışmaya başlayalı iki ay oldu. Buraya Biga Devlet Hastanesi'nde 3 yıl görev yaptıktan sonra geldim.Lapseki Devlet Hastanesi'nde 8-9 ay görev yaptıktan sonra Özgen Tıp Merkezi'ne geçtim. Orası da 6 ay sonra kapanınca bir süre evdeydim. Buradan teklif gelince değerlendirdim ve aranıza katıldım.

Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz?

Benim lisedeki hayalim aslında hep Elektronik Mühendisliği, Telekomünikasyon Mühendisliği gibi bir mühendislik okumaktı. Babam ODTÜ mezunu, onun bir plaketi vardı.Kendi aramızda hep onu alır, oynardık birbirimize verirdik o plaketi dolayısıyla benim gözümde ODTÜ'lü olma hayali vardı. Fakat lisenin son senesinde babam bana dedi ki 'Kızım sen insanlara yardım etmeyi çok seviyorsun ve çok çalışkan bir öğrencisin. Doktor olmayı düşünmez misin'.Şimdi biz kız çocukları için de babalarının sözleri çok etkilidir. Bunun üzerine benim bütün mühendislik hayallerim gitti. O döpiyesler, topuklu ayakkabılar, çantalar gitti ve yerine önlük stetoskop ve sabo terlikler geldi. Tercihlerimde de hep Tıp Fakültesi yazdık.Yapı olarak birazcık tezcanlı birisiyim. Bir problem varsa o problemi çözmek istiyorum. Dahili hastalıklar daha uzun süreli takip gerektiren hastalıklar ve çoğu zaman iyileşmiyorlar, ömür boyu ilaç ve yaşam stili değişiklikleriyle devam ediyor ama kadın doğum bana öyle gelmedi. Çünkü kadın doğum daha net. Ortada gebelik var, doğum olacaksa doğum oluyor, sonuç var. Kanama varsa onu tedavi ediyorsun dolayısıyla kronik hastalıklar olmadığı için akut çözümler bulabildiğimiz için kadın doğumu çok sevdim. Biz Tıp Fakültesini bitirdiğimizde tekrar bir sınava giriyoruz, adı TUS. Tıpta Uzmanlık Sınavı 10 tercihimin 10 unu da kadın doğum olarak yaptım. Zaman zaman bu kararımı sorguluyorum. Çünkü insanın hayatını olumsuz etkileyen bir branş. Gece yok gündüz yok. Bazen akut kararları vermekte de zorluk çekebiliyoruz ama genel hatlarıyla mesleğimi seviyorum. Temelim insanlara yardım etmek, insanları anlamak, dinlemek, tedavi etmek, tanı koymak, acılarını dindirmek, elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Anne ile bebeği ilk kez buluşturuyor olmanın size hissettirdikleri nelerdir?

Bu anlatılmaz. Şu an bile tüylerim diken diken oldu. Gerçekten çok büyülü bir an. Normal doğum izlemeyi çok seviyorum. Normal doğum yaptırmaktan çok keyif alıyorum. O bebeğin hareketleri, başın çıkışını görmek, omuz hareketleri, rotasyonlar, annenin azmi, kuvvetli nefesleri ve ıkınmaları, bebek çıktıktan sonraki o an yaşadığı rahatlama beni o kadar duygulandırıyor ki çok mutluluk veriyor. Annenin ve bebeğin ağlaması duygu dolu bir an ve bir tek o da değil doğum olduktan sonra bebeği babanın kucağına verirken babanın yaşadığı o heyecan... Bunlar gerçekten anlatılmaz. Ortada aylarca beklenen bir ürün var, bir heyecan var. Kime benzeyecek? Nasıl olacak? Ne giydirelim? Adını ne koyalım? Bütün bu yolculukta ailenin yanında olmak, onlara eşlik etmek ve sonunda da sağlıklı bir şekilde tamamına erdirdiğimizde anne ile bebeği buluşturduğumuzda bizden mutlusu yok.

Hastalarınızla iletişiminiz nasıl? Size istedikleri zaman ulaşabiliyorlar mı?

Tabi ki, hastalarımızla iyi bir iletişimimizin olduğunu düşünüyorum. Gerek hastanemize gelerek gerekse mail atarak hastalarımız bize ulaşabiliyor. Ben sosyal medyayı çok aktif kullanan bir hekimim. İnstagram aracılığıyla da hastalarımız bize ulaşıyor. Gece gündüz demeden gece kanamam oldu ne yapacağım gibi. O sırada uyanıksam hemen o anda cevap veriyorum. O sırada görmüyorsam genelde sabahları erken kalkıyorum. Kalktığım gibi mesajımı yazıyorum. Onun haricinde Hastanemizin ebeleriyle çok güzel bir iletişim ağımız var. Hastalarımız, polikliniği aradıklarında mutlaka cevap veriyoruz, hastalarımızı aydınlatıyoruz. O yüzden iletişimden yana bir problemimiz yok. Ama iletişimimizi beğenip beğenmediklerini hastalarımıza sormak daha doğru olur bence.

Bir daha dünyaya gelseniz bu mesleği yapar mıydınız?

Çok zor bir soru çünkü 2009 senesinde Tıp Fakültesinden mezun oldum. 2014' te uzmanlık aldım bu yaz meslekte 7 yılı dolduracağım. Bu süreç benim açımdan çok zorlu geçti. Çünkü aile hayatı yok. Bir doğum gününe gidiyorsunuz tam kutlamanın en güzel yeri pasta kesilecek ve telefon geliyor. Acil bir durum doğum, kanama, her şey olabilir ve siz orada mutlulukla ana tanıklık ederken mecburen ayrılıyorsunuz, gidiyorsunuz. Ya da uykunuzun en derin anında gecenin 2'si 3'ü telefon çalıyor. Çalınca zaten panikle bir stresle uyanıyorsunuz vücutta bir adrenalin deşarjı meydana geliyor. Yapısal olarak ben duygusal bir insan olduğum için aslında bu iş bana çok uygun değilmiş. Çünkü her zaman iyi haberler olmuyor. Hastaya, bebeğin kalp atışı durmuş demek, yumurtalıkta kötü huylu bir kitle var, kanser var, kansersiniz demek... Bunları her hastaya söylerken, hastayla beraber ben de üzülüyorum. O yüzden kendi ruh sağlığım için ve ailemin ruh sağlığı için herhalde bu dünyaya tekrar gelsem bu işi seçmezdim. Öğretmenlik çok kutsal bir meslek, öğretmen olmayı tercih ederdim.

Kadınlar, Jinekoloğa gitmeye çekiniyorlar ve bu yüzden de birçok hastalığa önlem almakta gecikiyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu soruyu aslında hastalarımıza sormak lazım. Jinekolojik muayene masası kadınların en çok çekindiği yerlerden birisi. Ben kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyım. Göz doktoruna gittiğiniz zaman gözünüze, kulak burun boğaz doktoruna gittiğinizde kulağınıza bakıyor bana gelindiği zaman haliyle benim bakacağım yer belli. Hekim seçerken bu önemli değil. Çünkü bizler bizim mesleğimiz, cinsiyeti olmayan bir meslek. Yani bizim için hastamız var cinsiyeti önemli değil. Doktorun da cinsiyeti önem teşkil etmemeli ama bizim gibi kapalı bir toplum yapısına sahip toplumlarda hastalar tabi ki kadın doktor ile daha rahat iletişime geçiyorlar. Daha iyi anlatabilecek, daha iyi anlaşılabileceklerini hissediyor olabilirler. Bence ayrım yapılmamalı. Her durumda bütün doktorlarımız hastaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Kadın doğumda biraz daha rahat açabiliyorlar kendilerini. Her seferinde hastalarımızın şimdi mi? muayene masasına geçelim mi? şimdi mi bakacaksınız? gibi tedirginlikleri oluyor ama biz elimizden geldiğince onların mahremiyetine önem vererek rahat bir şekilde hazırlanmalarına yardımcı oluyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz rahatlatmak için.

HABER MERKEZİ

Editör: Haber Merkezi