Gündem

'Paramız yoktu, emeğimize ve gücümüze çok inandık'

Biga’nın tarihini ve kültürünü yaşatmak, aktarmak amacıyla kurulan Biga Araştırma Merkezi (BİGAM)’nin BİKAD Kurucu Başkanı Ayfer Baykal ile yaptığı röportajda kooperatifin kurulmasının ardından yürüttükleri faaliyetler ve üretimlerin sürecini anlattı.

Abone Ol


Bigalı kadınların emeklerini ortaya koymak amacıyla bir araya gelerek oluşturduğu BİGAM’ın faaliyetleri hakkında bilgi veren Kurucu Başkan Ayfer Baykal, geçtikleri yolları paylaştı.

Biga Kadın Kooperatifi (BİKAD)'nin kurulmasının ardından yaptıkları faaliyetleri anlatan, Kurucu Başkan Ayfer Baykal, “2005’te kurulan Kooperatif kuruldu. Kadın Emeği Değerlendirme Vakfı’nın teknik ve eğitim destekleriyle kurduk. 15 yıldır birlikte yol alıyoruz, onlar olmasaydı Biga Kadın Kooperatifi bugün olduğu konumda olamazdı çünkü Türkiye’de kadın kooperatifi hareketi 2000 yılında başladı. 2002 ‘de kadın kooperatifleri kurulmaya başladı. Bizim önümüzde rol model yoktu. Danışacağımız, konuşacağımız, fikir alacağımız bir oluşum yoktu çünkü çok yeniydi. Hatta şöyle bir hikaye anlatayım; Vergi Dairesi’ne gittiğimizde bize dediler ki, ‘Sizi şimdi nereye koyalım?’. Biz Ticaret Bakanlığı’na bağlı, 1163’ncü Kooperatifler Kanunu’yla işleyen bir kooperatifiz. Ama biz aslında Türkiye’de biraz sosyal kooperatifçiliğin yansımasıyız. Bizim mevzuat ile ilgili sıkıntılarımız var” dedi.

“BİZİMLE BERABER OLACAK KİŞİLERE GİDİP ANLATTIK”
Baykal “Bizler çok iyi rol modeller olduk. Her şeyin temeli sağlam olsun istedik. Bu kooperatifleşmek için Biga’nın temeli çok sağlamdı. Kooperatifleşmenin 7 ilkesi var. Bu 7 ilkesi; şeffaflık, demokratiklik, hesap verilebilmesi, işbirliği, sosyal sorumluluk gibi… Hatta arkadaşlara kooperatif kurmaya çalışan kadınlara, ‘Bunları yapmayacaksınız, şirket kurun’ diyorum. Biz kadınlara, kooperatifleşme fikrini çok iyi anlattık. İlk kooperatifleşme fikrinde buluştuğumuzda Biga Meslek Yüksekokulu’nda Kooperatifçilik Bölümü olduğunu öğrendik. Buradan kooperatifleşme ile ilgili destek aldık. Kooperatifleşme fikri olduğunda gidip muhtarlarla, sosyal yardımlaşma kurumlarıyla, Ticaret Odasıyla görüştük; yani paydaş olabilecek, bizimle beraber olacak kişilere gidip anlattık” şeklinde anlattı.

“ASIL KAHRAMAN KADINLAR, O ÜRETİMDEKİ KADINLAR”
“Kadınlar kooperatifleşmekten korkuyorlardı. Kooperatifleşme hakkında bizim de bilgimiz yoktu. Biz yaparak, yaşayarak ama doğruyu bulmak için mücadele ederek yapıyorduk” diyen Baykal, “Biz çalışma ve bu alanda kendimizi geliştirmek istiyorduk, sıfır sermayemiz vardı, hiç paramız yoktu. Ama emeğimize ve gücümüze o kadar çok inandık ki, o kadar çok istedi ki kadınlar… Asıl kahraman kadınlar, o üretimdeki kadınlar. Bizim, oradaki kadınlar emeklerini anlatsam çok hikayemiz var” ifadelerini kullandı.

“BİGALILAR BİZİ ÇOK SEMPATİYLE KARŞILADILAR”
Kooperatif kurulduktan sonra ‘şimdi ne pazarlayacağız’ sorusunun gündeme geldiğini söyleyen Baykal, “En kolay pazarlayacağımız, en çok bildiğimiz iş unlu mamuller diye düşündük. Biz orada demo ürünler yapmaya başladık. Börekler mantılar yapıyoruz. İlk Biga Panayırına çıkacağız ve çok heyecanlıyız. Önce stant yaptık, kadınlar ürettiği çember, çetik gibi ürünleri de açtık ama dedik ki yemek ihtiyacı olacak, bir gün çibörek yapalım, bir gün gözleme yapalım. Kendimize bir program yaptık. Panayır açılınca, gördük ki yemek yapılan standa ilgi büyük. Arz talep meselesi unlu mamullere sevk etti. Evimizden oklava, getirdiğimiz bir kilo kıyma, patates, iki üç kilo unla çalışmalar yapılmaya başlandı. Üretiyorsak satışı olmalı, sipariş almaya başladık. Heyecanımızı anlatamam. Satış kısmı artmaya başladı. Bigalılar bizi çok sempatiyle karşıladılar, çok ilgi gösterdiler. Biz baştan siparişlerle başladık, sonra pazara çıktık. Ama farklı şekilde çıkmalıydık. Herkes tarhana, erişte ile pazara çıkıyordu. Biz arkadaşımız Leyla’yı bembeyaz giydirdik, beyaz örtüler yaydık ve Biga pazarında farklı bir kadın var. İnsanlar bu farklılığı gördükten sonra sempati ile karşıladı ve herkes yardım etti. Pazarda bu satışlar başladı ve Belediye Başkanı dedi, ‘Burası bir işletme haline geliyor, kendinize bir yer bakın’. Biga esnafının depo olarak kullandığı, atıl duran bodrum katı vardı. Orada inanılmaz emek var. Orasını iyi edelim diye tırnaklarımızla kazıdık. Üretim izni meselesi de var. Orada üretime başladık ve üst katta iki tane dükkan vardı. Küçük dükkanı tuttuk ve burada çalışmalar başlasın dedik. Üç masalı bir yerdi ama insanlar sıraya giriyordu. O dükkan bize küçük geldiğinde başka bir yere taşındık ve orada ev yemekleri başladı. Biga’da bir tane ev yemekleri yapan dükkan vardı, biz de tam ev yemeği yaptık. Orada Biga’nın desteğiyle karşılaştık” diye aktardı.

“BİNANIN YARISINI KADIN VE ÇOCUK MERKEZİ, YARISINI DA ÜRETİM MERKEZİ”
Baykal, şu anda 47 kooperatif ortağının olduğunu söyleyerek, “Biga Kadın Kooperatifi’nin çalışma alanları olarak değerlendirdiğimizde Siteler’de bir tane prefabrik bir binamız var. O binanın yarısını Kadın ve Çocuk Merkezi, yarısını da üretim merkezi olarak kullanıyoruz. Bu çalışmalara başlarken kadını istihdam ediyorsun ama çocuk meselesi var. O yıllarda iki tane kreş vardı. Biz yine vakıfla bir proje yaptık. İlk Kadın ve Çocuk Merkezimize o proje ile başladık. Dünya Bankası’ndan aldığımız bu destek Biga’da uygulanan ilk sosyal projeydi. Ama sürdürebilirlikte, azim ve kararlılığımız var. Devlet bu desteği vermiş, çöp olsun istemiyoruz. Sonuna kadar mücadele ediyoruz. Şimdi Milli Eğitime bağlanacak burası, şu anda orada çalışmalar devam ediyor” dedi.

Gizem Tuğçe BAYHAN