Bigalı doğasever ve mantar avcısı Kamuran Arslan, Biga’nın meşeliklerinde yaptığı keşifle geçmişin mutfak kültürünü bugüne taşıdı. Halk arasında "Biberli Mantar" olarak bilinen Russula delica, doğa tutkunlarına adeta bir zaman yolculuğu yaptırıyor.
Çanakkale’nin Biga ilçesinde, yaklaşık 100 rakımlı meşelik alanlarda doğa gözlemi yapan Kamuran Arslan, günümüzde pek çok kişinin tanımadığı ancak eski nesillerin sofralarından eksik etmediği Biberli Mantarı (Russula delica) görüntüledi. Toprağı zorlayarak çıkan beyaz gövdesi ve sert yapısıyla dikkat çeken bu tür, doğada "geçmişin sessiz bir izi" olarak nitelendiriliyor.
"Eskilerin Sofrasından Bugüne Bir Lezzet"
Mantarın özellikleri hakkında bilgi veren Kamuran Arslan, bu türün neden "Biberli" olarak adlandırıldığını şu sözlerle özetliyor:
"Taze iken tadı oldukça keskin ve yakıcıdır. Bu yüzden eski insanlarımız bu mantarı doğrudan pişirmek yerine, yakıcılığını almak için haşlayarak ya da salamura ederek tüketirmiş. Sert etli yapısı ve beyaz rengiyle meşeliklerin derinliklerinde kendini hemen belli eder."
Yokluktan Gurme Bilgisine: Neden Unutuldu?
Eskiden yokluk dönemlerinde sofraların vazgeçilmezi olan bu mantar, günümüzde damak alışkanlıklarının değişmesi ve hazırlama sürecinin zahmetli olması nedeniyle geri planda kalmış durumda. Ancak Arslan'a göre bu mantar, sadece bir besin değil, aynı zamanda bir kültür mirası.
Önemli Uyarı: İşlemeden Tüketmeyin!
Yenilebilir bir tür olmasına rağmen Biberli Mantar hakkında kritik bir uyarıda da bulunuluyor: Sert ve yakıcı yapısı nedeniyle çiğ tüketilmemesi ve iyi işlenmeden (haşlanmadan) sofralara taşınmaması gerekiyor.
"Doğayı Okumaya Devam Edelim"
Biga doğasının sunduğu zenginlikleri keşfetmenin bir öğrenme süreci olduğunu belirten Kamuran Arslan, "Doğada dolaşırken geçmişin mutfak kültürüne açılan sessiz bir kapı gibi karşımıza çıkan bu değerleri tanımak, doğayı okumak ve öğrenmek en büyük kazancımızdır," diyerek doğaseverleri bilinçli keşfe davet etti.