Gündem

"Çanakkale'de İklim Krizi: Afetler, Sorunlar ve Çözümler Çalıştayı"

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, "Çok sıcak bölgeler olduğu gibi normalinden çok soğuk bölgeler de var. Bunun küresel ortalamaya yansıması da belki 2025 yılında 1,5 santigrat derece küresel ısınma eşiğinin aşılmayacağı anlamına gelebilir." dedi.

Abone Ol

Türkeş, Çanakkale Belediyesi Nikah Salonu'nda düzenlenen "Çanakkale'de İklim Krizi: Afetler, Sorunlar ve Çözümler Çalıştayı"nda, "İklim Değişikliği, Ekstrem Hava ve İklim Olayları ve Afetler" başlıklı sunum yaptı.

Küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında çok belirgin ve hızlı bir artış olduğunu belirten Türkeş, 2023'te 1,5 santigrat derece küresel ısınma eşiğine yaklaşıldığını, 2024'ün de hem küresel ortalama aletli yüzey hava sıcaklıkları açısından en sıcak yıl hem de 1,5 santigrat derece küresel ısınma eşiğinin ilk kez aşıldığı yıl olduğunu söyledi.

Türkeş, "2025 yılı da büyük bir olasılıkla 1,5 santigrat derecenin belki biraz altında bir sıcaklık değişimi sergileyecek. Çok sıcak bölgeler olduğu gibi normalinden çok soğuk bölgeler de var. Bunun küresel ortalamaya yansıması da belki 2025 yılında 1,5 santigrat derece küresel ısınma eşiğinin aşılmayacağı anlamına gelebilir." ifadesini kullandı.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay da "İklim Krizi ve Orman Yangınları" başlıklı sunumunda, sadece Türkiye'de değil dünyada orman yangınlarıyla ilgili artış olduğunu dile getirdi.

Son 5-6 yıldır yangın sayısının arttığına işaret eden Tolunay, "Yanan alan miktarı da artıyor. Peki iklim değişikliği mi yangınları çıkarıyor? Hayır. İklim değişikliği yangını çıkarmaz ama yangına elverişli koşulları artırır. Sonrasında da başlayan yangınlar, iklim değişikliğinin hazırladığı koşullarda çok geniş alanlara yayılır." diye konuştu.

Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı'ndaki müsilaj oluşumu

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş de deniz suyu sıcaklıklarında ortalama 0,4 derecelik artış olduğunu ifade etti.

Büyükateş, Akdeniz havzasının yüzde 20 daha hızlı ısındığını, buna bağlı olarak yağışların azaldığını belirterek şunları söyledi:

"Genel kanı, müsilajın Marmara Denizi'nde başladığı, akıntılar yoluyla Çanakkale Boğazı'na taşındığı yönünde. Biz de bunu sorguladık. Örnekleme alanı belirledik. Hem genetik çalışmalarımızla hem de mikroskobik çalışmalarımızla Bandırma Körfezi içeriğinin kamçılı mikroskobik alglerden Alexandrium türünün oluşturduğu bir müsilaj yoğunluğu olduğunu gördük. Bu tür, zaman zaman toksin de oluşturan bir tür. Çanakkale Boğazı'nda ise Güzelyalı ve Dardanos'ta inceleme yaptık ve türlerde farklılıklar gördük. Diatom gruplarını gözlemledik. Farklı besin öğelerine ihtiyaç duyan organizmalar. Ayrıca farklı renk pigmentlerine sahip, fotosentez mekanizmaları farklı. Ayrıca bir kısmı da zincir oluşturabilen türler. Çanakkale Boğazı'ndaki oluşumun Marmara'dan gelen akıntılarla değil, kendi bölgesel oluşumunda olduğunu ispatlamış olduk."

Çalıştaya, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Abdullah Borca, ÇOMÜ Rektör Yardımcısı Evren Karayel Gökkaya, Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Onur Sinan Türkmen, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.