Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) bünyesindeki kreş ve anaokuluna giden 4-6 yaş grubu çocuklara yönelik "Erken Yaşta Japonca Öğretimi Projesi" uygulanıyor.

Üniversitenin Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Japon Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı tarafından hayata geçirilen proje kapsamında ÇOMÜ Çocuklar Evi Kreş ve Anaokulu'nda 70 öğrenciye haftada 2 saat ders veriliyor.

Birbirinden farklı ve renkli eğitim materyallerinin kullanıldığı, sayılar ve renklerin belli başlı komutlarla eğlenceli oyunlar eşliğinde öğretildiği derslere, üniversitenin ilgili alandaki 3'üncü sınıf öğrencileri dönüşümlü olarak giriyor. Öğrenciler, Japon dili eğitimi konusunda çocuklara yönelik eğitim materyalleri bulunmadığı için yaptıkları araştırma ve tasarımlarla bu açığı kapatıyor.

Üniversite öğrencilerinin, aldıkları eğitimi uygulama ve kendilerini geliştirme imkanı buldukları projenin diğer illere örnek olması, Japon dili eğitiminin Çanakkale ve ülke genelinde yaygınlaşması hedefleniyor.

ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Bölümü Japon Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Esra Kıra, AA muhabirine, geçen yıl kasım ayında başlattıkları projede rol model olma yolunda ilerlediklerini söyledi.

Öğrenciler Biga’nın tarihine tanıklık etti Öğrenciler Biga’nın tarihine tanıklık etti

Japonca eğitiminin kurslar, anaokulları ve kreşlerde erken yaşlarda verilmesinden yana olduklarını belirten Kıra, "Kurumsal anlamda Türkiye'de ilk defa gerçekleştirdiğimiz, uygulamaya koyduğumuz bir proje. Erken Yaşta Japonca Öğretimi adlı projemiz bildiğimiz kadarıyla Avrupa'da da tek." dedi.

Bu eğitim modelinin kendileri için de yeni olduğunu dile getiren Kıra, materyalleri geliştirme aşamasında olduklarını ifade etti.

Japon dili eğitimiyle ilgili materyal gereksinimine değinen Kıra, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İngilizce anlamında Türkiye'de çok materyal ve örnek alabileceğimiz ders planları var ama Japonca ile ilgili araç gereçler, Japonya'da da çokça bulunmayan bir model. 3'üncü sınıf öğrencilerimizden katkı alıyoruz. Bu eğitimi ders kapsamında yapıyoruz ama bunun daha da farklı bir kapsamda, daha farklı bir çerçevede işbirliği içinde sürdürülmesinden yanayız. Şu ana kadar hazırlıklarımız, materyallerimiz yetişkinlere göreydi. 4-5 ve 5-6 yaş sınıflarına öğretiyoruz. Daha çok oyun ve etkinlik odaklı eğitimlerimiz. Sadece dil öğretmiyoruz, Japon kültürüne dair şeyler de öğretiyoruz. İkisini harmanlayarak çocukların vizyonlarının gelişmesini sağlıyoruz."

Öğrencileri için uygulama imkanı bulmaları konusunda önemli deneyim olduğunu vurgulayan Kıra, çocuklardan aldıkları geri dönüşlere göre dersleri şekillendirdiklerini dile getirdi.

- "Dersler keyifli geçiyor"

Eğitim veren öğrencilerden Ali Emre Azgın da çocuklara Japonca öğretmenin çok keyifli olduğunu söyledi.

Derslere severek katıldıklarını anlatan Azgın, şunları kaydetti:

"Çocuklarla olması aslında işin keyifli kısmı. Çocuklarla iç içe olup, bir fiil öğretirken, o fiilleri canlandırmalarını, koşuşturmalarını görmek benim açımdan en eğlenceli kısmı bu. Çocukları sevindirmek bir de benim en mutlu olduğum kısmı. Özellikle komutlar konusunda çok ilerlediğimizi düşünüyorum. Tabii ki birkaç aylık öğretimimizde cümle kuracak seviyede değiller fakat komutları anlayacak, birbirlerine komutları söyleyebilecek ve bunları canlandırabilecek seviyeye ulaştıklarını, renkleri söyleyebildiklerini, sayıları sayabildiklerini gözlemlediğimi söyleyebilirim."

Sinem Kaya ise derslerin çok eğlenceli geçtiğini, okulda öğrendikleri teorik bilgileri uygulamaya dökebildiklerini, özellikle bunu çocuklarla yapabilmenin çok keyifli olduğunu aktardı.

İlk derslerde çocuklara nasıl yaklaşacakları noktasında zorlandıklarını dile getiren Kaya, "İkinci dönemdeyiz, keyifli geçiyor, anlıyorlar. Onlardan dönüş alabilmek de çok eğlenceli. Öğretmen adayı olarak bana keyif veriyor. Eğitim materyallerini hocalarımıza danışıyoruz, arkadaşlarımızla araştırarak buluyoruz." diye konuştu.

Kaynak: Anadolu Ajansı