1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla geçerli olmak üzere net 17 bin 2 lira olarak belirlenmişti. Ancak yüksek enflasyonla birlikte, asgari ücrete ara zam yapılıp yapılmayacağı merak konusu oldu. Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör, bugünkü yazısında asgari ücret için ara zam tartışmasına değindi.

"Bana kalırsa, temmuzda bir ara zam olma ihtimali var." diyen Güngör, "Çünkü iyi senaryoya göre, yıllık enflasyonun mayıs ayında yüzde 69'la zirve yapacak. Sene sonunda TCMB'nin öngördüğü seviyelere yakınsayacak. Kötü senaryoda ise mayısta yüzde 75'leri görebilir. Memur ve memur emeklileri enflasyon farkına ek olarak toplu sözleşme zammı alırken, asgari ücretlilere 'siz yıl sonunu bekleyin' mi denilecek?" diye yazdı.

Küresel piyasalar Fed haftasına pozitif seyirle başladı Küresel piyasalar Fed haftasına pozitif seyirle başladı

Güngör, yazısının devamında şu ifadeleri kullandı:

"İş dünyasının son açıklanan enflasyon verileri ve beklenen öngörüleri dikkate alarak şimdiden bilançolarına bir ara zam bütçesi eklemeye başladığını biliyorum. Özellikle sanayici ülkede ara eleman sıkıntısı varken nitelikli işgücünü kaybetmek istemiyor. Bu nedenle de ara zam formülüne kapıyı açık bırakıyor.

Patronlar bile asgari ücrete ara zam formülünü gündemlerine alırken, TCMB'nin belli iktisat çevrelerinin 'Asgari ücret işsizlik yaratır, enflasyona sebep olur' ezberinin peşine takılması ilginç… Açlık sınırındaki bir asgari ücretlinin enflasyon yaratma ihtimalini nedense kafam almıyor!

Tamam katılıyorum.

Elbette öncelik enflasyonun düşürülmesi olmalı…

Fakat sadece asgari ücretliye zam yapmayarak enflasyonu yıl sonunda 36'ya düşürebilir miyiz?

Ücret artışının enflasyonu yükseltip yükseltmediği esasında neye bağlıdır?

Finanse edildiği kaynaklara, diğer maliyetler kalemlerinde tasarruf edilip edilmediğine, kâr ve rantta azalma olup olmadığına…

Bunlar yoksa enflasyonun sebebi asgari ücret artışı denilebilir mi?"

Editör: Haber Merkezi