Yalnızlıktan beslenen bir gurur vardı kalbine işleyen.Sonunda usul usul bir rüzgar esti,gururdan oluşan tüm kaleleri yıkan.

İşledi ince ince göz nuru,kalp emeği,gururu silen nakışlara dönüştü.Üç harften oluştu motifler,tüm harflere sindi güzelliği.Önceleri elleri titreyerek yaklaştı,gururdan bezenmiş kırmızı saf ipeğe.Ellerinden akan naif kumaşa dokundu.Yüreğinden alınmış ipeksi dokuya işlenen gurur ilmeklerini söktü.Geride ne yalnızlıktan ne de gururdan izler kaldı.Naif kumaş süzüldü ellerinden,o an yüreğin dokuması oldu dizlerinde.Zamanını adaması gerektiğini anladı,kendine ait olması için kendinden parçalar dizilmeliydi elindekine,kalbinden.Ruhundan adaklar dileyip,ellerinden narince işledi,kalbinden geçenleri.Ne kadar hassas yaklaşsa o kadar incelik istiyordu kalbine işlenen ipek doku...Saf kırmızı dokunulmamış,zarif ve şiirsel.Kendine baktığı zaman ruhuna işlenen motifin tasvirleri.Sonsuz ilmekler,sabırla kumaşa işlenen desenler.İçinden ne geçerse ruhundan arınmış işlemeler.Bir gururdan pay almış bir de sevgiye boyun eğmiş.Kaderden de pay biçmiş,aşktan da nasibini almış.Gördüklerini bir kendisi anlayabilirmiş,anladıklarını bir kendisi görürmüş.O kadar dev bir sessizlik,o kadar kalabalık bir yalnızlık.Aşina olmak için elinden kayıp giden zamana,yakalamak istemiş ruhundan damlayan her sözcüğün kalıcılığını.İşlemiş içinde beslenen tüm seslerin duygularını naif kumaşına,aşkla,sabırla ve biraz da yaşamın ona sunduğu sebepsiz güç ile.Gözleri ne zaman yorulsa o zaman daha da odaklanırmış elinde işlediği desene.İlmekleri sıklaştırır,gözünü yormaya bakarmış gönülden gelen bir ilhamla.Yoruldukça düşünmeyeceğini bilirmiş.Sessizlikten beslenen aşka sadece ve sadece zaman tanımak istiyormuş.Zamanla olgunlaşacak,zamanla doğacak desene,aşk siniyormuş.Tüm kabalıklardan uzak,tüm fedakarlıklardan doğmuş,kalbe müstesna bu duyguya emanet işlediği kumaşa derin bir sessizliğin uzun manalarını yazıyormuş.Aşk kaleme değince,aşk kalbe dokununca büyürken,sözlere yansıyınca sığamaz olurmuş manalarına.Manaya sarılmak için işledikçe işliyormuş gönlünden eline,elinden diline mühür vuruyormuş.Aşk işlendikçe karmaşık görünen ilmeklerden naif ve zarif bir desene bürünüyormuş.Kalpten gelmedikçe emek, süzülüp gidecek kadar narin, kırmızı, ipeksi kumaş... Kalbe işleniyormuş tekrar tekrar..Tazelenmesi lazım olan bu eşsiz duyguya teslim olmuş,ömrünü çizmekteydi kalbine...