Sesini yükselttikçe söylemek istediği her şey önemini yitiriyordu.

Öfkesi hazan mevsiminin işlediği sararmış yapraklar gibiydi.Konuştukça ve idaresini kaybettikçe söylediği her söz kişiliğinden bir yaprak düşürüyordu.Bundan sonra ne söylese tesiri olmayacaktı.Öfke var olan güzel özelliklerini kaybetmesine yol açıyordu.Öfkesi kendini ifade etmenin önünde duruyor ve kendi ateşiyle kendini yakıyordu.Haklı ise de haksız konumuna düşebiliyordu.
Öfke devreye girdiği zaman menfaatin öne çıkması söz konusu olduğundan,çizdiğin her görüntü negatif puanlandırılıyor insanların gözünde.Ne zaman sinirlenen veya sesini yükselten kişi görsem ben de bıraktığı tek etki kendine dahi söz geçirememesi.Yada sinirlendiğimde söylediğim her söz veya takındığım tavır daha sonra gözlemlediğimde komik ve aciz görünüyor.Aciz;çünkü olgun insan öfkesini ve tepkilerini daima süzgeçten geçirerek yansıtır.Bu süzgeçte sabır ve anlayış var.Pişmanlık hissedecek vicdan var ise daha sonra uzun uzun öfkenin muhasebesini yapar durursun.Kalp kırıldı mı malum ne kadar tamir edilse de izlerini yok etmenin çaresi yok.Çoğu insan benliğin etkisiyle öfkesini durduramadığında ortaya çıkan görüntü hiç de hoş olmuyor.Tüm kötü huyların kaynağı ,bilhassa pişmanlığın ortasında boy gösteren huy öfke..Gerçek güç öfkeyi yenebilmektir.
Elbette hayatın içerisinde sıkıntılar var,hayatın bütünü sınav.Bu sınavda kızgınlığa varacak durumlar hepimiz yaşıyoruz.Ama kızgınlığı öfkeye dönüştürmeden,hatta olumlu sonuçlar elde edecek kadar yönlendirebilmeliyiz.Kızgınlığı durdurup,kendimizi bu süreçte güzel hasletler ile yönlendirmeyi öğrenirsek bu olumlu sonuçlara ulaşabiliriz.Ne kadar insanlık dışı bir durum var ise öfke gibi kötülüğe açılan huylardan kaynaklanıyor.Öfkeye nasıl hakim olmalıyız?Aklın göstergesidir öfkeden kendini uzak tutabilmek.Öfke anında Allah'a sığınmak.Susmak; tepkilere hakim olabilmek için susmak ve hatta o ortamdan uzaklaşmak.
Öfkeyle kazanmaya çalışılanlar,kaybettirdiklerinin yanında hiç bir şeydir.
Kızgınlık, insanın lambasını söndüren bir rüzgardır.
Pişmanlık biçmemek için öfkeye hapsetmeden kendimizi düşünmek lazım tavırlarımızı.Hareket ve sözlerimizi önceden düşünmek bize incelik katar,düşünmeden hareket etmek ise pişmanlık ve kayıptır.Kusurlarımızı öfkeye hakim olarak örtebiliriz.