Yazılım sektörü, ekonomiden sağlığa, eğitimden güvenliğe her alanda hayatı dönüştüren çözümlere kapı aralıyor.

TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı Ertan Barut, Dünya Yazılımcılar Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, her senenin 256. gününün Dünya Yazılımcılar Günü olarak kutlandığını söyledi.

Bu özel günde yalnızca bir meslek grubunu değil, Türkiye'nin dijital dönüşümüne yön veren üretim, ticaret, finans, kamu hizmetleri ve güvenliğini ayakta tutan, bankalardan enerji şebekelerine, deprem erken uyarı sistemlerinden sağlık uygulamalarına kadar "görünmez teknolojik altyapı" olan yazılımların mimarlarını kutlayan Barut, 2025'te teknolojilerin baş döndürücü bir hızla evrildiğini, yazılımın artık bir araç değil, iş modelinin yürütme motoru haline geldiğini ifade etti.

Barut, gelecek 5 yılın, yazılım pratiğini "yapay zeka öncelikli yazılım geliştirme-AI-native" modeline taşıyacağını dile getirerek şöyle devam etti:

"Büyük dil modelleri (LLM) yapay zeka ile hızlanan yazılım geliştirme, platform mühendisliği ve 'agent' tabanlı otomasyon, geliştirici deneyimini merkeze alacak. 'Yazılım 2.0' ile uygulamalar, ilk çalıştırmada öğrenip evrilecek. Tıpkı bir çocuğun büyümesi gibi.

2025'te yapay zeka, uç bilişim ve kuantum teknolojileri yazılımı yeniden tanımlıyor. 65 milyar IoT cihazını bulutsuz işleyerek gecikmeyi sıfırlayacak. Kuantum bilgisayarlar, karmaşık simülasyonları saniyelere indirecek. Hafif ve güvenli yazılım teknolojileri (WebAssembly WASM) ve sunucusuz mimariler, hafif ve güvenli dağıtımı mümkün kılacak."

"Sanal gerçeklik, eğitim ve ticareti dönüştürürken, 6G ile anlık bağlantılar kapımızda olacak." diyen Barut, tedarik zincirinde yazılım envanteri, güvenli yazılım üretimi ve güvenli yazılım standartlarının öne çıkacağını, kuantum-sonrası kriptografi (geleceğin güvenli şifreleme sistemleri) ve gizlilik-korumalı öğrenmenin regülasyonlarla ana akıma yerleşeceğini bildirdi.

"Bu gelişmelere karşılık yerli yazılım endüstrisi olarak yerli kuantum yazılımları ve dijital ikizler, savunma, sağlık ve üretimde ön saflarda yer alabilir, bu dalgada bir tech hub olabiliriz." ifadesini kullanan Barut, "Ekonomiden sağlığa, eğitimden güvenliğe her alanda hayatı dönüştüren yazılımın sektör temsilcileri olarak, Türkiye'nin yerli yazılımla küresel bir teknoloji merkezi olabileceğini görüyor ve bu yönde kamu-sektör-sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.

Yapay zekanın "enerji iştahı", sektörü yeni yatırımlara itiyor
Yapay zekanın "enerji iştahı", sektörü yeni yatırımlara itiyor
İçeriği Görüntüle

Her nitelikli yazılımcı, 5 yeni iş alanı

Barut, bir bankanın lojistik ağının, enerji şebekesinin, hatta bir belediyenin su yönetiminin yazılımla ölçeklendiğine işaret ederek, "Yazılım sektörü küresel ekonominin yüzde 10'unu sırtlıyor. Verimliliği yüzde 30 artırıyor, blokzincir ile şeffaf tedarik zincirleri kuruyor. Yakın gelecekte, üretken yapay zeka, siber güvenlik ve veri ekonomisi, reel sektörün marjlarını, KOBİ'lerin rekabet gücünü ve kamunun hizmet kalitesini yeniden tanımlayacak. İklim modellemesinden kişiselleştirilmiş tıbba, yazılımlar her sorunu çözecek. Veri gizliliği ihlalleri için özel çalışmalar yapılmalı." dedi.

Türkiye'de yazılımın, milyarlarca liradan öte milyonlarca hayat anlamına geldiğini belirten Barut, "Deprem erken uyarı sistemleri veya yerli sağlık yazılımları, sadece ekonomi değil refah üretiyor. Yazılımı 'BT gideri' değil, stratejik sermaye olarak ele alan ülkeler kazanacak." değerlendirmesinde bulundu.

Her nitelikli yazılımcının 5 yeni iş alanı oluşturduğunu söyleyen Barut, böylece ekonomik bir domino etkisi meydana geldiğini ifade etti.

Yapay zeka yazılımcılar için tehdit mi?

Barut, "Yapay zeka, yazılımcıların işini elinden alacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Kesinlikle hayır, yapay zeka yazılımcıları 'yok etmiyor', düşük katma değerli işleri ortadan kaldırıyor. Bugün yapay zeka araçlarıyla kodlar yazılıyor ve böylece üretkenlik daha da artıyor. Öte yandan yapay zeka ile üretilen kodlar, insan gözetimi, yaratıcılık ve etik kararlar gerektiriyor. Otomatikleşen işler yazılımcıların rutin yükünü azaltıyor, kötü kodlamayı ortadan kaldırıyor. Yani bir nevi yazılımcılar 'yapay zeka orkestratörü' rolüne evriliyor. Problem tanımı, sistem mimarisi, performans, güvenlik, uyum ve karmaşık entegrasyonlar halen insanların üzerinde. Giriş seviyesi pozisyonlarda baskı, halüsinasyon, lisans belirsizliği, veri sızıntısı alanlarında riskler devam ediyor."

Ertan Barut, kaliteli yazılım üretiminin, ekonomik kayıpları önlediğini ve ulusal güvenliği güçlendirdiğini vurguladı. Güvenli olmayan kodlamanın ise siber riski ülke çapında büyüttüğüne işaret eden Barut, "Nitelikli yazılımcılar, ekonomik büyüme, ulusal güvenlik ve sosyal eşitlik için şarttır. 1 milyon yazılımcı hedefi gerçekleştirilerek, genç işsizlik yüzde 20 azaltılabilir." dedi.

Öneriler

Yerli yazılımların, siber tehditlere kalkan, dijital uçurumu kapatmak ve kapsayıcı bir topluma dönüşmenin anahtarı olduğunu dile getiren Barut, sektörün gelişimine yönelik önerilerini şöyle sıraladı:

"- Mevcut eğitim altyapımızı güçlendirmek için liselerde algoritmik düşünceyi teşvik etmeli, üniversitelerde disiplinlerarası projeleri desteklemeliyiz. Usta-çırak stajları ve mikro sertifikasyonlarla yetkinlikleri geliştirmeliyiz.

- Hızlı internet ve veri merkezleri gibi altyapı yatırımlarını güçlendirerek sektörü daha da ileriye taşıyabiliriz.

- Kamu alımları, toplam sahip olma maliyeti, güvenlik ve yerli yazılım önceliğiyle daha etkili hale getirilebilir. Açık standart uyumu, bulut geçiş referans mimarisi, yazılım envanteri, güvenli yazılım üretimi ve güvenli yazılım standartları asgari şart olmalı.

- Ulusal eğitim programları genişletilmeli. Yerli yetenekleri ülkemize çekmek ve küresel yetkinlikleri artırmak için teknoloji yetenek vizesi gibi yenilikçi adımlar atılabilir.

- Uzaktan çalışmaya uygun iş hukuku mevzuatımızı geliştirmeliyiz.

- İhracat için tek pencere platformu, pazar verileri, regülasyon haritaları, sözleşme şablonları kalıcı hale getirilmeli.

- e-Devlet gibi başarılı kamu projeleri, yerli yazılımın potansiyelini gösteriyor. Bu başarıyı daha da büyütmek için yerli yazılım geliştiricilere daha fazla projeler devretmeliyiz.

- Meslek standartlarını güncelleyen yetkinlik çerçeveleri işletilmeli.

- Kız çocuklarını kodlamaya teşvik eden programlar, ücretsiz bootcamp'ler, etik kodlar ve açık kaynak toplulukları desteklenmeli. Gençlerin portföy oluşturabileceği yarışmalar, açık veri setleri ve mentörlük ağları sürdürülebilir kılınmalı.

- Staj, yeteneği ürünle, projelerle buluşturmalı. İç eğitim akademileri, kıdemli-junior eşleştirmeleri ve güvenlik-tasarımla geliştirme kültürü temel ilke olmalı.

- Açık kaynak katkısı ve teknik blog yazımı ödüllendirilmeli. Ülkeler arası teknoloji köprüleri kurularak uluslararası yetkinlikler artırılmalı."

Kaynak: Anadolu Ajansı