Aziz Yıldırım, kulüp içerisinde adının geçtiği iddiaların bilgisi ve iradesi dışında geliştiğini ifade ederek, "Fenerbahçe’nin asıl meselesi kazanılamayan kupalar değil, kaybolan direnç ve umut ile sıradan bir kulüp olmayı kabullenme halidir," dedi. Fenerbahçe’nin direnişin ve istiklal ruhunun temsilcisi olduğunu vurgulayan Yıldırım, camianın bu uyuşmuş tabloya itirazla karşı durması gerektiğini belirtti.

"Seçim Eylül’e Kalmasın" Önerisi

Kulüp Başkanı Ali Koç ile yaptığı özel görüşmeye de değinen Yıldırım, Koç’un Eylül ayında olağanüstü kongre düzenleme kararı aldığını açıkladı. Ancak bu kararın geç kalınmış bir adım olacağını belirten Yıldırım, “Şayet bir kongre yapılacaksa bu Eylül’e kalmadan gerçekleştirilmelidir” diyerek sürecin hızlandırılması gerektiğine işaret etti.

“Fenerbahçe’nin Kendisiyim”

Adaylık çağrılarına yanıt verme zorunluluğu doğduğunu belirten Aziz Yıldırım, sorumluluktan kaçmayacağını ancak kendi kendine görev çıkaran biri olmayacağını söyledi. “Ben hiç kimsenin rakibi değilim, ben Fenerbahçe’nin kendisiyim” diyen Yıldırım, herhangi bir polemik veya yarışın tarafı olmayacağını ifade etti.

16.465 İmza Şartı

Yıldırım, camia içerisinde kendisinin yeniden sorumluluk üstlenmesini isteyenlere seslenerek, “Eğer bu yönde bir irade varsa, mevcut yönetimin seçildiği 16.464 oydan bir fazla, yani 16.465 imza ile bu çağrı somutlaştırılmalıdır” dedi. Bu şartın yerine getirilmesi halinde, geçmişte olduğu gibi bugün de Fenerbahçe için tüm varlığıyla mücadeleye hazır olduğunu vurguladı.

"Darağacında Olsak da…"

Açıklamasını, “Darağacında olsak da bizim ilk sözümüz de son sözümüz de Fenerbahçe’dir” ifadesiyle sonlandıran Aziz Yıldırım, hem camiaya hem de kamuoyuna güçlü bir mesaj verdi.

Yıldırım yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “"Değerli kongre üyelerimiz, Sevgili Fenerbahçeliler,

Öncelikle, Euroleague Kupası’nı ülkemize bir kez daha getiren şampiyon Fenerbahçe Beko’yu, tebrik ediyor, şampiyonluğa ulaşan diğer branşlarımızda emeği bulunan tüm yöneticilerimize, Başkan Sayın Ali Koç’a, sporcularımıza, teknik ekiplerimize ve kulüp profesyonellerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

Basında ve sosyal medyada, adımın geçtiği haberler ve türlü spekülasyonların bilgim ve iradem dışında gerçekleştiğinin kamuoyunca bilinmesi ve söz konusu spekülasyonlara son verilmesi amacıyla bir açıklama yapmak zorunlu olmuştur.

Bugün Fenerbahçe’nin asıl meselesi, kazanılamayan kupalar değil, kaybolan direnç, umut ve sıradan bir spor kulübü olmaya razı olunmasıdır. Bu durum, istiklal gazisi ve direnişin genç ruhu olan Fenerbahçelilerin itiraz ve gerekirse isyan ile karşı durmaları gereken bir uyuşma halidir. Fenerbahçe, hiçbir yenilgiyi peşinen kabullenmez ve liderlik dışında hiçbir durumu başarı olarak kendisine yakıştıramaz. Çünkü Fenerbahçe, vatan içeriden çökertilmek istenirken direnişin sembolü olmuş bir ruhtur.

Fenerbahçe’nin kulüp içi tartışmalar ile israf edilebilecek ne zamanı, ne de enerjisi kalmamıştır. Bugün Fenerbahçe’nin tek ihtiyacı, oynamadan kaybetmek denilen bir peşin teslimiyet havasından kurtulmak, Türkiye sınırlarını aşacak zaferler için ayağa kalkmaktır.

Yönetimlerin başarılı olup olmadıklarına karar verecek olan ben veyamevcut yöneticiler değil, kongre üyelerimiz ve taraftarlarımızdır.

Camiamız içinde, yönetimin çağrısı ile bir seçimli kongre yapılması, yönetimin güven tazelemesi yahut yeni bir yönetimin seçilmesi yönünde birtakım çağrılar yapıldığı görülmektedir. Kulüp başkanımız Sayın Ali Koç, bu yönde yapılan çağrılara Eylül ayında bir kongre toplayacakları yönündeki kararını kamuoyuna ve özel görüşmemizde şahsıma ifade etmiştir. Ben bu görüşmede kendisine, şayet bir kongre yapılacak ise bunun gecikmeksizin, Eylül ayına kalmadan yapılmasının doğru olacağı yönündeki düşüncemi ifade ettiğim gibi, bu açıklamamda da camiamıza arz ediyorum. Bu vesile ile, kulübümüzün uzun yıllar süren şampiyonluk hasretini dindirmek için sorumluluk üstlenmem ve yeniden kulüp başkanlığı için aday olmam yönünde çağrı ve çabalara bir yanıt vermek mecburiyetimin olduğuna inanıyorum.

Ben, kulübümüzün kapılarını bütün Fenerbahçelilere açarak, üyeliğin geniş bir tabana yayılmasını kurumsallaştıran bir Fenerbahçe başkanıyım. Kulüp geleneklerine ve kulüp içi demokrasimize sadakatle bağlıyım. Sorumluluk üstlenmekten kaçmadım, kaçınmam. Ama kendi kendime durumdan vazife çıkarmak garabetine de asla tenezzül etmem.

Müjde: A Milli Takım biletleri ücretsiz oldu!
Müjde: A Milli Takım biletleri ücretsiz oldu!
İçeriği Görüntüle

Camiamız, Aziz Yıldırım’ın ister başkan, ister sade bir üye olarak duruma bu ruhla yaklaşan bir Fenerbahçeli olduğundan hiçbir kuşku duymayacaktır. Elbette ki yönetim kurulumuzun, olağanüstü genel kurul kararını eylül ayına bırakma hakkı vardır ve meşrudur.

Ancak, yönetime güvenini yitirmiş kongre üyelerimizin de imza toplamak yoluyla kongreyi göreve çağırmaları aynı şekilde bir haktır ve meşrudur.

Bu tartışmalar etrafında şahsım ile ilgili olarak bilinmesini arzu ettiğim gerçek şudur:

Camiamızı bölücü hiçbir tartışmanın tarafı olmak, asla benimsemeyeceğim bir tutumdur. Bu sebeple de mevcut durumdan kendiliğimden vazife çıkarmam beklenmemelidir. Ne yönetimle, ne de camiamız içerisinden başka herhangi biri ile bir polemiğe girme isteğinde değilim. Kısacası, ben hiç kimsenin rakibi değilim, ben Fenerbahçe’nin kendisiyim.

Kimsenin rakibi olmadığım gibi, hiç kimse ile bir yarışa girmek gibi bir yükümlülük de hissetmiyorum. Fenerbahçe üzerindeki mesuliyet bilincimi, önceki kongrelerde aday olarak ortaya koyduğumu düşünüyorum. Bu tutum sorumluluktan kaçmak değil, tam tersine sorumlu davranmaktır. Hatırlanacağı gibi mevcut yönetim, benim de içerisinde bulunduğu seçim yarışında 16.464 oy alarak göreve seçilmiştir.

Buna rağmen, eğer camiamız, hali hazır durum karşısında benim sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünüyor ise, seçilmiş mevcut yönetimin aldığı oydan 1 fazlasını gösteren bir belge ile bu çağrısını somutlaştırmalıdır. Beni sorumluluğa davet edenler veya şahsımı sorumluluk üstlenmekten kaçınmakla itham edenler, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam ve eksiksiz olarak oluştuğunu, kendilerine ve şahsıma göstermelidirler.

İşte o zaman tüm varlığımla, dün nasıl ki tüm her şeyimi ortaya koymuşsam, yarın da aynı inanç ve kararlılıkla Fenerbahçe düşmanlarıyla mücadelede gözümü kırpmadan var olacağımın bilinmesini isterim. Çünkü darağacında olsak da bizim ilk sözümüz de son sözümüz de Fenerbahçe’dir.”

Kaynak: Haber Merkezi