Ailesi 1950'li yıllarda Bulgaristan'dan göçerek Biga'nın hasırcılığıyla tanınan Ağaköy'e yerleşen Cemile Yavaş, 7 yaşındayken babasından öğrendiği zembilcilik mesleğini, 10 metrekarelik atölyesindeki meşe ağacından yapılma yarım asırlık tezgahında büyük bir özveriyle sürdürüyor.
Kispetin yaşayan en büyük ustası 82 yaşındaki İrfan Şahin'in hakkında "Çok zembil gördüm ama onunkiler kadar güzelini görmedim." dediği Yavaş, yeşil çayırların yiğit pehlivanları için halen zembil dokuyor.
Cemile Yavaş, üretimine devam ettiği Ağaköy'deki atölyesinde AA muhabirine, 5 çocuklu ailenin en küçüğü olarak Ağaköy'de dünyaya geldiğini, babasının da zembilciliği köyde öğrendiğini anlattı.
Yavaş, çocukluğunda zembil yapan az sayıda kişinin olduğunu, onların da sırayla hayatını kaybettiğini, yöredeki tek zembilci olarak üretimi sürdürdüğünü söyledi.
Evliliğinin ilk yıllarında eşiyle aldıkları meşe ağacını dokuma tezgahı yaptırmak için bıçkıcıya götürdüklerini ifade eden Yavaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bundan ekmek yiyeceğiz' diye yatırım yaptık. Babamın yanında çalışırken 5-6 tane tezgahımız vardı. Bir fabrika gibi çalışıyorduk eskiden. Her hafta 100'den fazla zembil çıkarıyorduk. Babam İstanbul'a, Ankara'ya gönderiyordu. 62 yıldır bu işi yapıyorum. Evlendikten sonra eşime de öğrettim, hiç bilmezdi o. Bayağı zahmet çekti. Uzun zaman yaptı daha sonra 'Ben artık bu işi yapamayacağım, sen istersen yap, seni de hiç zorlamam gücünün yettiği kadar yaparsın.' dedi. Çalıştık, adam da yaptı ben de yaptım. İnek de baktık, biber de ektik. Araya bunları sıkıştırdık."
Zembil yapımını anlatan Yavaş, "İlk adımı saz biçimiyle başlıyor. Göllerden yeşil toplanan sazlar, 15-20 gün boyunca güneşe serilip kurutuluyor. Ardından tel tel ayrılıyor, standart uzunluklarda kesiliyor. Geceden ıslatılarak sabah dokumaya hazır hale geliyor." diye konuştu.
Yavaş, zembillerin yanı sıra kadınlar, plaja veya pazara giderken kullanabilsin diye daha farklı model ve desenlerde ürünler üretmeye başladığını belirtti.
- Yarım asırlık tezgahında ilk günkü hevesle dokuyor
Yavaş, atölyesindeki 50 yıllık emektar tezgahında ilk günkü hevesle zembillerini dokuyarak, bugün halen pehlivanlardan sipariş alıyor.
Geçen yıl Biga Belediyesini ziyarete gelen 80 pehlivan için 15-20 günde zembil yaptığını belirten Yavaş, şunları kaydetti:
"Bir yılda 300 tane yapabilirim. Eskiden çok yapıyordum. 250-300 sipariş geliyordu ama şimdi fırsat buldukça yapıyorum, yaşım ilerledi. Yine çalışıyorum fırsat bulunca değerlendiriyorum. Biz buna alışmışız küçükken, hala o hevesle gücüm yettiğince yapıyorum. Hala aynı his var. Eşim, 'Sen bir yerden sipariş geldikten sonra hasta olsan bile iyileşiyorsun' diyor ama benim gözüm onunla açılmış, 3-5 kuruş gelirimiz de oluyor haliyle. Yaparken hiç yorulmuyorum, istekli gönüllü yapıyorum yaşıma göre."
Yavaş, işinden çok memnun olduğunu belirterek, "Çok zevk alıyorum bu işten. Bazı insanlar 'Senin yaşın çok ilerledi, bıkmıyor musun bu işten?' diyorlar. Hiç bıkmıyorum. Çünkü gözümü bununla açmışım. Gençken bir günde yetiştirebilirdim işi. Şimdi paylaştırıyorum. Bir gün saz ayırıyorum. Bir gün ipini yapıyorum. Haftada üç gün dokuyabilirim. Bir günde sadece dokumasını, dikmesini yapıyorum." ifadesini kullandı.
Zembil yapımını ne çocuklarının öğrenmek istediğini ne de çırak yetiştirebildiğini aktaran Yavaş, zembil dokumanın kolay göründüğünü fakat meşakkatli bir iş olduğu için cesaret edilemediğini sözlerine ekledi.