Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Muammer Yaylalı Konferans Salonu'nda, Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve ETÜ işbirliğinde düzenlenen çalıştay, saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunması ve Doğu Cephesi sınırları içinde bulunan tabyalara ait video gösterimiyle başladı.
Vali Vekili Ahmet Özdemir, burada yaptığı konuşmada, tarihi alanların ve savaşlarda yaşanan olayların tarih sahnesinde unutulmadan gelecek kuşaklara aktarılmasının ulusal kimliğin inşası açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Doğu Cephe'sinin tarihi, kültürel ve manevi değerlerini korumayı hedeflediklerini aktaran Özdemir, "Bu şuurla Doğu Cephesi Tarih Alan Başkanlığının kurulmasına yönelik çalışmalarını başlatıyoruz. Bu çalıştayla Doğu Cephe'sinin tarihi, kültürel ve manevi değerlerini korumayı, bu kadim coğrafyanın doğal dokusunu yaşatmayı, geliştirmeyi ve gelecek kuşaklara aktaracak güçlü bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı ise bir çok kahramanlıkların yaşandığı Erzurum'un Doğu Cephesi'nin merkezinde bir şehir olduğunu, bu kadim şehrin bu özelliğini kaybetmeye yüz tuttuğunu ve destanların belgesi olan eserlerden 30 tabyanın yok olduğunu belirtti.
ETÜ Rektörü Prof. Bülent Çakmak da Erzurum için bir meşale yakıldığını ifade ederek, "İnşallah bir gün Erzurum'da da Çanakkale dönem başkanlığı gibi tarihin korunduğu, ecdadın bize miras bıraktığı eserlerin gelecek nesillere teslim edildiği günleri göreceğimizi ümit ediyorum. Tarihi eserleri korumamız ve gelecek nesillere aktarmamız çok önemli." dedi.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir de konuşmasında, Çanakkale'nin Türkiye'nin ortak değeri ve paydası olduğunu, Kurtuluş Savaşı'nın meşalesinin yakıldığı, Cumhuriyet'e giden yolun başladığı bir toprak parçası olduğunu belirtti.
Çanakkale Tarihi Alan diye tarif edilen yerin uzun yıllar ihmal edildiğini aktaran Kaşdemir, şunları kaydetti:
"İçinde barındırmış olduğu tarihi mekanlar ihmal edilmiş, tarihi tabyalar, kaleler, şehitlikler bakımsız hale gelmiş ama yine de bir takım korunmuş olmanın ve ayakta kalmanın direnciyle de tarihe meydan okuyorlardı. Özellikle 2000'li yıllardan sonra sayın Cumhurbaşkanımızın Çanakkale'ye olan bakışıyla orası çok farklı bir çehreye bürünmeye başlamıştı. Şu anda Çanakkale Tarihi Alan dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve en büyük açık hava müzesi olmuştur. Çanakkale'de vatan müdafaası ve yangın vardı, memleketin evlatları çok büyük iş başardılar, bir ve beraber oldular, hem Çanakkale'yi geçilmez yaptılar hem de dünyaya bu toprakların Türk toprağı olduğunu ilan ettiler ve oradan çıkan enerjiyle de Milli Mücadele başladı, Cumhuriyet'e kavuşmuş olduk. Tabi bu vatanın bir de doğu tarafı var. Erzurum'da da şanlı bir müdafaa yapıldı. Doğu Cephesi'nde de çok büyük işler başarıldı. Bu toprakların bağrında da bir sürü vatan evladı yatmakta."
Kaşdemir, destek olunması durumunda Çanakkale modelinin doğuda da ortaya çıkacağına inandığını bildirerek, kendilerinin oraları ayağa kaldırabileceklerini kaydetti.