TÜRK-İŞ Çanakkale İl Başkanı ve Türk Metal Sendikası Biga 1 Nolu Şube Başkanı Hakan Baytur’un önderliğinde düzenlenen basın açıklaması, emekçilerin sesi oldu. Alanlarda yankılanan sözler; eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve demokrasi taleplerini bir kez daha yüksek sesle duyurdu.
“1 Mayıs bizim için bir takvim gününün çok ötesindedir,” diyerek sözlerine başlayan Baytur, bu anlamlı günün emeğin, alın terinin ve dayanışmanın tarihsel simgesi olduğunu vurguladı. Emekçilerin, sömürüye, güvencesizliğe ve yoksulluğa karşı ortak mücadele için meydanlarda olduğunu belirten Baytur, “Bizler dil, din, ırk, renk, cinsiyet ya da siyasi düşünce fark etmeksizin, emek gücüyle yaşam mücadelesi verenleriz,” dedi.
“İnsanca Çalışmak ve İnsanca Yaşamak İstiyoruz”
Taşeron sistemine, güvencesizliğe, iş kazalarına ve ucuz iş gücü anlayışına karşı çıkan Baytur, insanca çalışma ve yaşama hakkının bir lütuf değil temel bir hak olduğunu vurguladı. “Ekmek, Barış, Özgürlük” sloganıyla alanda toplanan emekçiler, ekmeğin hakça bölüşümü için mücadele ettiklerini haykırdı.
Kıdem tazminatına yönelik saldırılara, haksız işten çıkarmalara, sendikasızlaştırmaya ve çocukların geleceğinin karartılmasına karşı seslerini yükselten Baytur, “Eşitliği, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü egemen kılacak olan güç biziz,” dedi. Emekçilerin demokrasiye olan bağlılığına da vurgu yapan Baytur, darbelerin en fazla işçileri mağdur ettiğini hatırlattı: “Emekçiler darbelerin en büyük düşmanı, demokrasinin en büyük dostudur.”
Gazze Mesajı: “Savaş Değil Barış, Ölüm Değil Yaşam”
Basın açıklamasında yalnızca Türkiye değil, dünya genelindeki haksızlıklar da gündeme taşındı. Gazze’de süren insanlık dışı saldırılara karşı sessiz kalınmayacağını belirten Baytur, “Biz emekçiler savaşın değil barışın tarafındayız,” diyerek barış çağrısında bulundu. “Yıkım değil dayanışma, ölüm değil yaşam istiyoruz,” sözleri alanda alkışlarla karşılandı.
Hukukun Üstünlüğü, Kadın Hakları ve Doğa Vurgusu
Hukukun üstünlüğü ilkesine sahip çıktıklarını vurgulayan Baytur, basın özgürlüğünün ve demokratik hakların korunmasının önemine değindi. Emekçilerin sadece üretim değil, toplumun tüm demokratik süreçlerinde söz sahibi olması gerektiğini belirtti.
Kadınların şiddetsiz, güvenli ve eşit koşullarda çalışması gerektiğini vurgulayan Baytur, “Toplumsal yaşama güçlü bir şekilde katılım, şiddet döngüsünün kırılmasında büyük rol oynar,” dedi. Doğal yaşamın tahribatına da dikkat çekerek, tarım alanlarının imara açılmasının geleceği tehdit ettiğini belirtti.
Kapsayıcı Talepler: Vergi Adaleti, Kadro, Genç İstihdamı
Kayıt dışı istihdamın önlenmesinden, kadroya alınmayan taşeron işçilerin durumuna; asgari ücretin aile bazında hesaplanmasından, genç işsizliğe ve beyin göçüne kadar birçok konuda somut talepler dile getirildi. “Kıdem tazminatı işçinin vazgeçilmez hakkıdır. Buna el uzatılması asla kabul edilemez,” diyen Baytur, vergi yükünün hafifletilmesi, adil ücret politikaları ve sosyal devletin güçlendirilmesi çağrısı yaptı.
Toplu iş sözleşmelerinde konfederasyon tekliflerinin dikkate alınması gerektiğini belirten Baytur, engellilerin toplumsal yaşama tam uyumu için yasal düzenlemelerin hızlandırılmasını istedi. Ayrıca, iş kazalarının önlenmesi için denetimlerin artırılmasını talep etti.
“Bu Gidişe DUR Diyoruz”
Konuşmasının sonunda “Bu gidişe dur diyoruz,” diyen Hakan Baytur, taleplerini şu sözlerle özetledi:
“Biz sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz.
Biz tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz.
Biz özgürlükçü, adaletli, barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz.”
Tüm emekçiler, esnaflar, emekliler, işsizler, kadınlar, gençler ve öğrencilerle birlikte dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Baytur, sözlerini coşkulu bir şekilde tamamladı:
“1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü Tüm Emekçilere Kutlu Olsun
Yaşasın Türkiye İşçi Sınıfı
Yaşasın 1 Mayıs
Yaşasın TÜRK-İŞ”
Bu güçlü çağrı, sadece alanlarda yankılanmadı; emek, hak, adalet ve eşitlik mücadelesine gönül vermiş herkesin yüreğine dokundu.