Düşüncelerin içine çekilen zihni,uzaklara doğru dalıp giden gözleri.Hüzün çağırma vakti diye düşündü 'yine'...Yanlış olan ne varsa kendine biçmeyi adet edinmiş ruhu,kendini hırpalamak için bahane arar

Bu dünyada neye mana yüklesen sığ düşüncelerin kalabalık sesinde boğulacak kadar yetersiz kalıyordu.Bu kadar basit miydi,kafasında çevrilen sorular.Düşüncelerin içinden çıkacak formül akışına bırakmaktı belki.Kazdıkça zihnini derinlerde kaybolan düşünceler,etrafı kirleten yığınla sesler birikiyordu.Böyleydi işte.Bu kadar basit,bu kadar karışık.Kendini sorgulayacak kadar zor,akışına bırakacak kadar kolay.Zamansız gelen her düşünce gibi,yorgun belleğin ellerinde kalmak vardı,zamansız ve kuytu düşüncelerin girdabı.Çoğu vakitler kendine kızmayı huy edinir,çoğu vakitlerde düşünmekten kaçmak için kendini derin sessizliklerin cezbeden davetinden uzak tutardı.Böyleydi işte,yaşamak kendine rağmen,hayatı her gün yeniden yaşayabilmekti.Düşündükçe hırpalanan ruhunu hak ettiği huzura götürmek için,çabalaması gerekti.Hem de hiç durmadan,yorulmadan çabalamak.Hayat buydu işte,her daim yaşamayı manalı kılacak sebepler üreten sağlıklı bir zihin ve olumsuzlukları öğüten iyi huylu bir kalp.Sorular evrildikçe çevrildikçe kancalarını birbirine dolayacak kadar nefessiz kalabilirdi.Bazen güne mana yüklemek için noktalardan yardım alabilmeliydi.Durmalı bir,kendini uzunca dinlemeli.Soluklanmalı hayat koşusunda.Zaman ;çoğu zaman bu telaşa yetersiz kalacak bir kavrama dönüşürken bazen de içine çekip sonsuzluğun ürkütücü yolculuğuna çekecek kadar uzundu..Nasıl görmek istersen öyle.Hayatı da,çevremizdekileri de şekillendiren düşüncelerdi,bazen içi mana yüklü,bazen de mana kelimesini dahi telaffuzdan uzaklaştıracak kadar boş.
''Birbirimizi anlamasına anlayabiliriz; ama kişi ancak kendi kendine kendini açıklayabilir.''
Hermann Hesse
Düşüncelerin zincirinden kurtulmak istercesine gözlerini kapadı.Sessizliği bölen düşüncelerini pervasızca zamana bıraktı.Ne sitemle ne de beklentiyle.Sadece içinden ne geçerse.Hayata yön verecek çizgileri ancak bu karmaşanın içinden çekip çıkaracağını biliyordu.Devamlı kılanan her şeyin kıymeti vardı.Akıllarda son kalır,kalpte hatıralar yaşatılırdı elbette ama kazanan taraf hep zihne kalıcı etki bırakan izlenimler olurdu.Yaşamak böyle bir şeydi işte,kendine rağmen,kendini yaşayabilmek....