Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, savunma sanayisindeki başarıyı mümkün kılan “saha–mühendis omuz omuza çalışma modelinin” sağlık teknolojilerine de uyarlanması gerektiğini belirterek, “Teknolojiyi geliştirenlerin ameliyathanede, klinikte doktorlarla birlikte çalışması tıpla mühendisliği birleştirir.” dedi.
Bayraktar, 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'ndaki “Sağlıkta Tam Bağımsızlık: Milli Teknoloji Hamlesi'nin Yeni Rotası” başlıklı panelde konuştu. Kovid-19 salgınının, dünya genelinde tedarik zincirlerinin kırılganlığını ortaya çıkardığını hatırlatarak, basit bir solunum cihazının dahi üretilemediği dönemlerde Türkiye’nin yerli imkânlarla hızlı çözüm ürettiğini söyledi.
Kısa sürede yerli firmalarla seri üretime hazır hale getirilen solunum cihazlarının 30’dan fazla ülkeye ihraç veya hibe edildiğini aktaran Bayraktar, “Bu süreç, mühendis ve sağlık çalışanlarının doğru motivasyonla bir araya geldiğinde neleri başarabileceğimizin kanıtı oldu.” ifadelerini kullandı.
“e-Nabız verileri dünyada eşi benzeri olmayan bir kaynak”
Türkiye’nin yapay zeka çağındaki en büyük avantajının sağlık verileri olduğuna dikkat çeken Bayraktar, milyonlarca kişinin medikal bilgisini barındıran e-Nabız sistemini “işlenmemiş bir maden cevheri” olarak nitelendirdi.
Bu verilerin mahremiyet ve mevzuatla uyumlu şekilde anonimleştirilerek araştırmacılara açılmasının önemine vurgu yapan Bayraktar, bunun üniversiteler ve hastanelerde kurulacak “Sağlık Teknoparkları” aracılığıyla yapılabileceğini söyledi.
Savunmadaki modelin sağlık alanına taşınması gerektiğini yineleyen Bayraktar, “Teknolojiyi geliştirenlerin doktorlarla, sağlık çalışanlarıyla aynı ortamı paylaşması tıbbın mühendislikle birleşmesini mümkün kılar.” dedi.
“Yapay zeka hekimlerin yükünü hafifletecek”
Yılda 1,5 milyar hekim ziyareti olduğunu hatırlatan Bayraktar, yaşlanan nüfusla birlikte sağlık sistemine binen yükün arttığını, bunun çözümünün yapay zeka destekli asistanlar ve karar destek sistemleri olduğunu ifade etti.
Not tutan yapay zeka asistanlarından genetik araştırmalara, hedefli ilaç geliştirmeden moleküler senteze kadar geniş bir alanın bilgisayar destekli sistemlerle güçlendirilebileceğini belirten Bayraktar, gençlere şu çağrıyı yaptı:
“Yapay zeka, tıp alanında kişiselleştirilmiş ilaçlardan hastalıkların erken tespitine kadar büyük imkanlar sunuyor.”
“Biyomedikalde yapay zekaya daha fazla ağırlık vermeliyiz”
Sağlıkta fırsat alanlarına ilişkin soruları yanıtlayan Bayraktar, Türkiye’nin dünya çapında nitelikli hekimlere sahip olduğunu vurguladı. e-Nabız’ın ABD dahil birçok ülkeden daha ileri bir sistem olduğunu belirten Bayraktar, bu verinin yapay zeka yardımıyla kıymetlendirilebileceğini söyledi.
MIT ile birlikte akciğer kanserinin erken tespiti için yapay zeka tabanlı yazılım geliştirdiklerini anlatan Bayraktar, “Her yapılan işin ticari bir dönüşüm sağlaması gerekmiyor; prestij de önemli. Genetik alanında, ilaç geliştirmede yeni keşiflere imza atılabilir.” dedi.




