Troya Ören Yeri’nin hemen yanında yer alan görkemli Troya Müzesi, Homeros'un İlyada'sı kadar ünlü olan "Troya Hazineleri"nin çalınma ve geri getirilme hikayesine ev sahipliği yapıyor. Müzenin özel bir bölümü, 19. yüzyıl sonunda Heinrich Schliemann tarafından yurt dışına kaçırılan ve daha sonra uzun diplomatik süreçlerle ana vatanına dönen eserleri gözler önüne seriyor.
Schliemann'ın Kaçırdığı Altınların Dramı
Müzenin üçüncü katında kapsamlı bir şekilde izlenebilen bu "Yitik Miras"ın hikayesi, Alman arkeolog Heinrich Schliemann'ın 19. yüzyılın sonlarında Troya’da yaptığı kazılarda bulduğu altınları Osmanlı yetkililerinden habersizce yurt dışına kaçırmasıyla başlıyor. Bu olay, dünya arkeoloji tarihinde Troya Hazinelerinin çalınması olarak bilinen dramatik bir dönüm noktası oldu.
İki Aşamalı Geri Dönüş: İstanbul ve Pensilvanya Eserleri
Müzede sergilenen Troya Altınları iki ana gruptan oluşuyor:
- İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nden Gelenler: Schliemann’ın yurt dışına kaçırdığı eserlerden geriye kalan ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nden getirilerek sergilenen parçalar.
- 2012'de İade Edilenler: Daha da dikkat çekeni ise, 1966’da Pennsylvania Üniversitesi koleksiyonlarına dahil edilen ve yapılan analizlerle Troya’ya ait olduğu anlaşılan eserler.
Bu ikinci grup eserler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri ve Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi yetkililerinin iyi niyetli iş birliği sayesinde 2012 yılında Türkiye’ye iade edildi.
Müze yetkilileri, ziyaretçileri bu eşsiz koleksiyonu ve "Yitik Miras"ın, çalınmasından geri dönüşüne uzanan kapsamlı hikayesini müzenin üçüncü katında izlemeye davet ediyor.








