Biga ilçesinde, tarihin tozlu sayfalarına ışık tutan önemli bir keşif yapıldı. Polyksena Lahdi, 1994 yılında Biga’ya bağlı Gümüşçay Beldesi’nde, Granikos (Kocabaş Çayı) Havzası’nın doğusunda bulunan Kızöldün Tümülüsü’nde ortaya çıkarıldı. Kaçak kazı ihbarı üzerine gerçekleştirilen kurtarma kazısında, Müze Müdürü Nurten Sevinç başkanlığındaki ekip, Anadolu tarihinin en kıymetli eserlerinden birine ulaştı.
M.Ö. 6. yüzyıla (Arkaik Dönem, M.Ö. 520-500) tarihlenen Polyksena Lahdi, Anadolu’da bugüne kadar bulunan figürsel anlatımlı lahitlerin en erken örneği olma özelliğini taşıyor.
TROYA’NIN ACI HATIRASI: POLYKSENA’NIN KURBAN EDİLİŞİ
Lahdin uzun kenarlarından birinde, Troya Kralı Priamos ile Kraliçe Hekabe’nin küçük kızları olan Polyksena’nın kurban edilişi sahnesi betimlenmiştir. Bu nedenle eser, tarihe Polyksena Lahdi adıyla geçmiştir.
Aynı kenardaki kapak kısmında açılan delik ise, lahdin antik dönemde bir soygun geçirdiğini göstermektedir. Buna rağmen, içinde yapılan incelemelerde 40’lı yaşlarında öldüğü anlaşılan bir erkeğe ait kemikler bulunmuştur.
ANADOLU HALKININ DÜŞÜNCE YAPISINA IŞIK TUTUYOR
Polyksena lahdinden önce Yunan kültürünün hakim olduğu Anadolu’da, lahitlerde ve tapınak kabartmalarında genellikle Yunan mitolojisinden sahneler işlenmekteydi. Ancak Pers hakimiyetinin ardından, toplumsal yaşamdan kesitler ön plana çıkmaya başladı. Düğünler, süslenme sahneleri ya da ölülerin arkasından yapılan ağlama törenleri lahitlerde betimlenir hale geldi.
Polyksena’nın kurban edilişinin bir mezar kabartması olarak işlenmesi, Anadolu halkının M.Ö. 6. yüzyıl sonundaki düşünce yapısını, Troya Savaşları’nın halk üzerindeki etkisini ve bölge insanının kendisini Troya’lı olarak benimsediğini göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.
37 İNSAN FİGÜRÜYLE ZENGİN BİR ANLATIM
Polyksena Lahdi’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri de, tüm yüzlerinde birbirleriyle bağlantılı konuların işlenmiş olmasıdır. Anadolu’da ilk kez bir eserde birden fazla konuya yer verilmiş, ayrıca lahit üzerinde tam 37 insan figürü işlenerek olağanüstü zengin bir betimleme oluşturulmuştur.
Bugün Troya Müzesi’nde (Envanter No: 7670) sergilenen bu eşsiz eser, hem Anadolu’nun kültürel mirasını hem de Troya Savaşları’nın izlerini günümüze taşımaya devam ediyor.