Böyle biri komşularıyla, arkadaşlarıyla, eşiyle ve akrabalarıyla anlaşabilir, dertlerini ve sıkıntılarını paylaşabilir ya da onların dertlerini dinleyebilir.


Başka insanlara güvenebilir ya da başka insanların güvenini kazanır. Öğrenmeye ve kendini geliştirmeye açıktır. Hoş vakit geçirmeye, dinlenmeye ve kendine zaman ayırabilir diye düşünüyorum. Hem kendisi hem de başkaları için faydalı ve verimli işler yapabilir. Kendi değerinin farkındadır ve kendinden memnundur. Aynı zamanda başka insanları da olduğu gibi kabul eder ve sever. Ve kendi sorunlarını yardım almadan çözebilir. Gelelim ruh sağlığı bozuk olan insanlara. Genel olarak başka insanlara göre tutarsız, uyumsuz ve aşırı davranışlarda bulunurlar. Duyguları diğer insanlara göre anormal ya da çok çabuk değişiyor olabilir. Nedensiz yere bazen çok mutsuz ya da aşırı neşeli olmak gibi. Basit bir nedenle çok çabuk sinirlenebilir veya çok üzgünken birden çok sevinçli olabilirler. Sağlık, bir insanın sadece bedeninin değil, aynı zamanda ruhsal durumunun ve diğer insanlarla olan ilişkilerinin de mümkün olduğunca iyi olması anlamına gelir. Hatta ruh sağlığının bensel sağlıktan daha önemli olduğunun altı çizilir. Zira bir yerimiz ağrıdığında bunu çok kolay hissedip sorunu çözme yoluna gidebiliriz. Başımız ağrıyorsa ilaç alırız, yatar dinleniriz vs. Ama ruh sağlığımız bozuksa bunu kolay kolay hissedemeyebiliriz ve yaşadığımız sıkıntıların gerçekten sorun olup olmadığını anlamayabiliriz. Ruh sağlığı ile ilgili bir tanım yapmak da zordur. Ama genel olarak, bir insanın kendisini ve başkalarını sevebildiği, başka insanlara faydalı olmak için çalışıp üretebildiği durumda ruh sağlığının yerinde olduğunu söylemek mümkün. Yani çevresindeki insanlarla mümkün olduğu kadar sorun yaşamadan hem kendisinin hem de çevresindekilerin mutlu olabildiği ilişkiler kurabilen insan, ruh sağlığı yerinde olan bir insandır. Bu tarz insanların Düşüncelerinde gariplikler olabilir. Takip edildiklerini, birilerinin kendisine ya da yakınlarına zarar vereceğini sanma, aşırı kıskanma, kendisinin diğer insanlardan daha farklı özelliklere sahip olduğunu düşünmek gibi... Davranışlarında da gariplikler olabilir. Aşırı hareketlilik, kendine ya da başkalarına vurma, saldırma, çok az konuşma, çok ve anlamsız konuşma, kendi kendine gülme ya da konuma, belli bir ortamda yapılması uygun olmayan hareketler yapma gibi...
Etrafınıza bir bakın bakalım. Ruh sağlığı yerine olanlarla mı dolu çevremiz yoksa bozuk olanlarla mı? Etrafımıza bir baktığımızda her on kişiden birinin ruhsal sorunları ya da bozukluğu olduğunu gösteriyor. Üstelik yaşadığımız olaylar da bu bozukluğu tetikliyor. Savaş, terör, şiddet hepimizin ruh sağlığını bozuyor. 2016 ne yazık ki böyle geçti. Hepimiz birbirimizden nefret eder hale geldik. Hepimiz öfkeli ve sinirliyiz. Olmadık hareketler yapıyoruz. Umarız bu yıl geçen yılı aratmaz.