Müjde! Nur topu gibi yeni bir sosyal medya platformumuz daha oldu.

Suni Bir Hayata İhtiyacımız mı Var?
İnsanlık, zaman kavramını yitirdiği son dönem dünyasında, yetişemediği hayatına yeni bir platform daha ekledi. Gündemden kopamayanlar, paylaşım yapmaya yetişemeyenler ya da baş döndürücü bilgi akışına dayanamayanlar ise toptan sosyal medyaya veda etti. Geçenlerde işi gereği Afrika kıtasına sıkça giden bir gazeteci arkadaşım Instagram hikayesinde tüm sosyal medya platformlarını kapatacağını kendisine WhatsApp’tan ulaşabileceklerini duyurdu. Neden böyle bir karar aldığını sorduğumda ise “İçerik üretme stresiyle gerçek hayatı yaşayamıyorum. Hepsine ayrı ayrı yetişmek vaktimi çalıyor” cevabını almıştım.
İnternet kullanıcılarının içerik, fikir, içgörü, deneyim ve perspektiflerini paylaşmak için kullandıkları metin, imaj, ses, video ve daha birçok formdaki çevrimiçi teknolojiler ve pratikler bugün sosyal medya ağlarını oluşturuyor. Televizyon, radyo ve gazete gibi kitle iletişim araçları 1990’lı yıllarda oluşmaya başlayan yeni medya yapılarına karşı bir mücadele içine girdi. Her ne yaparsa yapsın gelişen teknoloji, iletişim alanında da adeta bir devrim yaparak yeni bir kulvar oluşturdu. 2000’li yıllarda ise cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla iletişim devrimi daha büyük bir ivme kazandı. Hatırlıyorum 2007 yılında Üniversite eğitimime başladığımda Facebook yeni popüler oluyor, hatta iletişim derslerimize konu ediliyordu. Daha o yıllarda sosyal medyanın nereye evrileceğini, insanların tüm hayatlarını herkese açık platformlarda paylaşacağını, ahlak sınırlarını zorlayacağı şeylerin fenomenlik ve para kazanma uğruna toplumu rahatsız edeceğini aklımıza getirmiyorduk. Yani gelişen her şeyin yararı da var zararı da var.
Bir telefon çiziktirmesi olabilir
Günümüzde haber siteleri, bloglar, sosyal paylaşım ağları, web TV’ler gibi birçok yeni iletişim ortamı topyekün yeni medya olarak adlandırılıyor. Bugün dünyanın en uzak noktalarında bulunan kişiler, saniyeler içinde haberleşebiliyor. Bilgi çok hızlı yayılıyor, tüm bunlarla birlikte bilgiye ulaşım inanılmaz ölçüde kolaylaşıyor. Son yıllarda ‘dünya artık global bir köy haline dönüştü’ sözünü çokça duyar olduk. Çünkü yaşadığımız dijital iletişim çağında, iletişim anlamında mesafeler kısaldı ve binlerce kilometre uzaklara saniyeler içinde bağlanma imkanımız oldu. İnternet ve yazılan uygulamalar sayesinde dünyanın öbür ucunda dahi olsak sevdiklerimizle görüntülü konuşur olduk. Özellikle mesleğim gereği, İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) Çanakkale Temsilcisi olarak gittiğim Afrika ve Asya ülkelerinden ailem ve arkadaşlarım ile sesli ve görüntülü konuşmalar yapabildiğim gibi, sahadaki çalışmalarımız kapsamında kayda aldığımız fotoğraf ve videoları çok rahat bir şekilde İstanbul’a ulaştırabiliyoruz. İlginç, ibretlik veya haber değeri taşıyan hayat hikayelerini ise Instagram hesabımdan takipçilerimle paylaşabiliyorum. Bir gazeteci olarak haber değeri taşıyan her şey sosyal medyamda yer alıyor. Özellikle Afrika kıtası günümüzün hakikatler kıtasıdır. Peygamber Efendimiz (SAV) “Hakikate tanık olan, olmayanlara anlatsın” buyurmuştur ve bende hem Afrika’daki gerçekleri, ibretlik olayları ve şükür sebebi her şeyi paylaşırken hem de İDDEF olarak hayırseverlerimizin desteğiyle yaptığımız çalışmaları paylaşmanın gayretinde oluyorum.
Bir 4 kişi, çocuk, ders çalışan insanlar, telefon ve dijital müzik çalar görseli olabilir
Bugün akıllı telefonlarımızda Facebook, Twitter, Instagram, TikTok, Youtube ve WhatsApp gibi en az 6 adet sosyal medya platformu bulunuyor. WhatsApp haberleşme aracı olarak başlayan serüvenine ‘durum’ özelliğiyle adeta sosyal medya uygulaması olarak devam ediyor. İşte bu sayı zamanla bizi yormaya başlarken şimdi de Threads uygulaması kullanıma sunuldu. Meta'nın sahibi ve Facebook'un kurucusu olan Mark Zuckerberg'e ait Threads Instagram ile bağlantılı bir uygulama. Instagram uygulaması içinden kolayca Threads’a kayıt olabiliyorsunuz ve Instagram profilinizde katılım sayınız görünüyor. Zuckerberg, geçtiğimiz yıl Elon Musk tarafından satın alınan Twitter'ı adeta kopyalamış oldu. Tabi bu durum Twitter’ı kızdırdı ve Zuckerberg’in uygulaması Threads’i davayla tehdit etti. Zuckerberg’in iştahını kabartan nedenler ise Twitter’ın rakip sosyal medya platformlarının reklamını yapan hesapların silineceğini duyurması, Kendisine eleştiride bulunanların hesaplarını askıya alması, hesaplara gönderi limiti koyması ve reklam erişiminin gerilemesi oldu.
Tüm bu teknik bilgiler ile birlikte meselenin bizi etkileyen sosyal yönüne odaklanmak istiyorum. Özellikle sosyal paylaşım ağları bireyler arası, kültürlerarası ve toplumlar arası iletişim ve etkileşimi geçmişe oranla çok üst düzeylere taşımakla kalmıyor, çok daha karmaşık hale de getiriyor. Sosyal paylaşım ağları veya diğer bir deyişle kısaca sosyal medya, bireyin iletişim sürecine doğrudan katılması ve etkin bir rol oynayıp içeriği üretmesi noktasında diğer dijital ortamlara nazaran çok daha etkili oluyor. Bunun yanında bu ağlarda geniş çaplı sosyal ilişkiler kurabilme olanağına kavuşulması, sosyal medyanın çok kısa zamanda görülmemiş bir hızla yayılmasına neden oluyor.
Yeni iletişim teknolojileri insanlara, düşüncelerini ve eserlerini paylaşacakları olanaklar yaratan, paylaşım ve tartışmanın esas olduğu bir medya sunuyor. Sosyal medya olarak adlandırılan bu sanal ortam, kullanıcı tabanlı olmasının yanında kitleleri ve insanları bir araya getirmesi ve aralarındaki etkileşimi artırması bakımından önem taşıyor. Yapılan araştırmalar insanların, bu sanal gerçeklik içinde gün geçtikçe daha fazla vakit harcadıklarını, bu sanal gerçeklik içinde gerçek yaşam ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını ve yine bu sanal gerçeklik içinde yeni bir dünya kurarak yaşadıklarını gösteriyor. Öyle ki bu dünyada arkadaş bulma, bu dünyadaki insanlarla sosyal ve siyasi düşünce alışverişinde bulunma; hatta bu dünyadan birileriyle tanışıp evlenme gibi ciddi kararlar alınabiliyor. Özellikle gençler arasında kullanım değeri bakımından hızlı bir yükseliş gösteren sosyal medya, diğer yandan da günümüzün geleneksel medyasına rakip oluyor ve kimi zaman tehdit eder duruma geliyor.
Geçtiğimiz hafta okuduğum kitapta konuyla ilgili çok güzel bir kesite denk geldim. “Hayatın anlamını insana ıskalatacak şey sadece madde de değildir” diyor yazar. Bazı arzular da insana bunu ıskalatabilir. Özellikle sosyal medya çağı olarak tanımlayabileceğimiz bu dönemde bu arzuların birisi de kuşkusuz beğenilme arzusudur. Beğenilmeyi güç olmayı bir noktada kendimize yer edinmeyi neden istiyoruz? İşte burada sormamız gereken soru tam da budur. Böylesine suni bir şeye neden ihtiyaç duyuyoruz? Bizi bu noktaya iten neden ne? Bunu gerçek sevgi eksikliği ile açıklayabiliriz. Günümüzde en çok yozlaştırılan şeylerden birisi de şüphesiz sevgidir. Çünkü sevgi çağ itibariyle çıkarlar üzerine kurulan bir ilişki haline geldi. Bunu toplumun her kesiminde görmemiz açık bir şekilde mümkündür.
Bir 2 kişi, telefon, kamera, tablet ve yazı görseli olabilir
Sosyal medya uygulamalarının yararı kadar zararlarını da kısaca olsa özetlemek istedim. Bunlara anksiyete,stres, duygusal tükenmişlik, depresyon, kıskançlık, düşük özgüven, düşük uyku kalitesi ve diğer sağlık problemlerini sıralayarak devam edebiliriz. Başlı başına bir konu olmasına rağmen bir cümle de çocuklarımız için kuracağım. Ebeveynler, bebeklikten çocuk dönemine aman ağlamasın, aman bana uğraş olmasın diye yavrularının eline telefon veya tablet tutuşturuyor. Bu kontrolsüz ve yoğun kullanım ise birçok sorunu beraberinde getiriyor. Yetişkinliğe adım atan çocuklarda ve gençlerde ise aşırı ve yanlış sosyal medya kullanımı mutsuzluk ve başarısızlığa neden oluyor. Sosyal medya ağlarına katılmada yaş sınırı olmasına rağmen sahte isimler ve yanlış bilgilerle hesap açılabiliyor. Çocuklar, kendileri için gereksiz ve yaşlarına uygun olmayan bilgiler edindikleri görülebiliyor. Yabancılarla mesajlaşabilir, kötü alışkanlıklar edinebilirler. Taklit etme, küfür ve argo öğrenme, müstehcen kelime ya da davranışlar yapma, uyku ve yeme düzeninin bozulması, aile etkinliklerine katılmama ya da isteksizlik, takipçi-izleyici sayısının azlığında içine kapanma ve değersizlik ve sonrası depresyon olasılığı gibi olumsuz durumlar gerçekleşebilir.Sosyal medya kullanalım ama lütfen dikkatli, seviyeli ve tasarruflu kullanalım. Bu gerçek hayatımız için çok kıymetli!

Samet Tunçer
İDDEF Çanakkale İl Temsilcisi
[email protected]