Geçmişi tekrar yaşamaya Ekminezi denir. Ekminezi tabirini Prof. Dr. Pitre bulmuştur.

Hipnotizmayla uyuttuğu süjesinin, 10-20 sene önceki hayatını en ince ayrıntısına kadar yeniden yaşamaya başladığını görünce hayretler içinde kalmış ve bu olayı araştırmaya koyulmuştur. Ekminezi olayı hatırlamaktan farklıdır, geçmişi tekrar yaşamaktır. Hatırlamada geçmişten bahsederken olayların geçmişte olduğunu biliriz ve gerçek hayatımızı o anda içinde yaşadığımız olaylar teşkil eder. Oysa Ekminezi'de şimdiki zaman henüz gelecekte olan bir zamandır ve hipnoz altındaki kişi için mevcut değildir.

Bu metot iki süreci uygulamak suretiyle gerçekleşebilmektedir. Birincisi hipnotik ve manyetik uyku, ikincisi psikolojik ayrışım. Hipnotik ve manyetik uyku yoluyla yapılan Ekminezi uygulamaları daha çok rağbet görmekle birlikte, herkesçe bilinmeyen, oldukça incelik ve ustalık isteyen psikolojik ayrışım yoluyla yapılanlar daha verimli ve kolay olmaktadır. Psikolojik ayrışım, bir insanın çevresiyle ilgisini keserek kendi ruhi bilgilerinin içine dalması ve bu durumda dışardan gelecek ruhi tesirleri kolaylıkla alabilmesidir. Psikolojik ayrışımda ruhlarla konuşulduğu gibi, süjenin veya medyumun kendi ruhundaki anılarla da bağlantıya geçilebilir. Hipnozun aksine süjenin şuuru kaybolmamıştır. Medyumun kendi ruhundaki anılarla bağlantıya geçmesi demek, onları tekrar aynen yaşamaya başlaması demektir.

Süje manyetik uykuya sokulduktan sonra uykusu derinleşir. Bu derinlik uyurgezerlik (somnambül) aşamasına kadar çıkmalıdır. Az derin uyku hallerinde Ekminezik çalışma yapılması tavsiye edilmez. Birçok arızalar ortaya çıkabileceği gibi başarı da elde edilemez.

İngiliz araştırmacıları bu konuyu aydınlatmak için profesörlerin de bulunduğu bir deneyde Babinski refleksine bakmışlardır. Babinski refleksinde, ayak tabanını bir iğneyle çizdiğimiz zaman normal insanda ayak parmakları öne ve aşağı doğru kıvrılır, buna Babinski olumsuz denir. Eğer felç olaylarında olduğu gibi kişinin ekstra pramidal sinir yollarında (hareketi sağlayan yüksek sinir merkezlerindeki sinir yolları) bir harabiyet olursa veya bu yollar bir yaşından aşağı çocuklarda olduğu gibi tam gelişmemişse Babinski refleksi olumlu olur. Böyle bir kişiye yapılan Babinski deneyinde kişi çok gıdıklanır ve ayak parmakları açılarak baş parmak geriye doğru kalkar, yani Babinski refleksi olumludur. Bu refleksi kontrol için süje hipnotizmayla uyutulur ve Ekminezi yapılır.

14 -15 yaşına götürülmüş süjede Babinski deneyi yapılmış ve Babinski olumsuz bulunmuştur. Ekminezi'ye devam edilerek süje 6 aylık hale getirilmiş ve yapılan deneyde Babinski olumlu olarak bulunmuştur. Deneyde hazır bulunan tüm gözlemciler hayretler içinde kalmış, Ekminezi'nin hatırlamadan daha ileri bir şey, tam anlamıyla bir yaşama olduğunu ve bunu Babinski deneyiyle saptadıklarını söylemişlerdir. Ama deneye burada son verilmeyip devam edilmişti. Acaba doğumdan önceki zamanda spadyumda (ahirette) refleks ne olacaktı ? Sonuç merakla bekleniyordu. Süje Ekminezi'yle doğumdan önceki zamana götürüldü. Bu anda Babinski deneyi yapıldı ve hayretle süjede hiçbir reaksiyon olmadığı görüldü. Oysa içinde bulunduğu durumu yaşıyor ve konuşuyordu. Deney tekrar tekrar yapıldığı halde ayakta hiçbir hareket yoktu. Biraz evvel 6 aylıkken kahkahalar atan ve ayağına dokundurtmak istemeyen süjede şimdi tam bir hissizlik vardı. Spadyumda süjenin bedeniyle ilgisi yoktur, çünkü bedeni yoktur, bu yüzden hiçbir refleks göstermemiştir. Tüm bu deneylerden sonra Ekminezi'nin bir hatırlama olmayıp bulunduğu anı aynen yaşama olduğu anlaşılmıştır.