Şans eseri değil yaşamak, yaşamımıza yön verenler, bize ait olanlar, uzaklar, yakınlar. Kadere yön veren bakış açımız.
Hayatımızın pusulası ellerimizde. Yaşamak öyle kolay, yaşamak öylesine zor, o da bir bakış açısı... Şimdi yalnızlığın üstüne cümleler sarf edip kalabalıklaşırız içimizde, sonra kalabalıklar üstüne ahkam kesip yalnızlığa sığınırız, öyle değişken belki öyle bencil. Yaşamayı anlatmak dahi yorucu, insanı çözmek istesen düğüm üstüne düğüm. Düşünmesen sığ kalır yaşam, düşünsen; düşünmek çaba ister. Çabaların altını dolduracak bir birikim.
Şans eseri değil yaşamak.
Hayatımıza dahi olan her şey bir sebebe bağlı, gidenler de kalanlar da bir bütünün parçası. Hatalarda başarılar kadar ihtiyaç bize. Bazen anlamakta güçlük çekeriz, boş diye nitelendiririz hayatı, bazen küçük bir detaya sığınır amaç ediniriz. Lafa çok takılmamak gerekir bu yüzden an ben an değişiriz. Hayat aynı kalmak için çok kısa değil mi zaten? Sözler değişir, yüzler değişir, hayat çok uzun bir serüven sanırız sonra bu düşten uyandıran ufacık detaylara hayret ederiz. Unuturuz, hatırlarız, üzülürüz, güleriz. Bazen bir tebessüme bir damla yaşı katık ederiz. Kendimize bile ait değiliz bazen, dünyaya bir misafir çekingenliğinde uğrarız bazen de mahir bir ev sahipliği yapar didiniriz dünya adına. Öyle karışık, öyle basit...
Şans eseri değil yaşamak, yükselmeyi de alçalmayı da, yörüngemizi de kendimiz belirleriz, insanız işte bazen yüksek sesle haykırır bazen sesimiz soluğumuz çıkmaz. Neye güveniriz o da meçhul? Tüm çabaların adına sadece yaşamak desek de bu denkleme bir formül bulsak. Yaşarız işte, tesadüfen gelmedik bu dünyaya, yaşar, öğrenir, düşer, kalkarız... Kime ne demeyiz, kime göre de yaşamayız, öyle bir dengede yaşar gideriz, Sana ne diyecek kadar bencilleşmez, bana ne diyecek kadar bıkkın olmayız. Terazileri kuracak gücümüz yoksa bir soluk dinleniriz, öyle ya yaşamak ihmale gelmez. Şans eseri değil yaşamak bazen doyasıya bağırmak ister insan bazen içine dönmek kendini sorgulamak. Tüm soruları kendimize cevaplamak zorundayız, açıklamaları kendimize yapmak zorunda. Başkaları için faydalı olmalı, o zaman yaşadığını anlarsın ama başkaları için başkalaşmamalı o zaman hayatını hissedersin.
Şans eseri değil yaşamak, bir umuda bir ömür yetmez. Bazen tüm düğümleri çözdüğünde bir sona yaklaşırsın, bazen düğümü çözerek yaşama başlarsın, herkes farklıdır, herkes yaşamını kendi imar eder, asla şans değildir, yaşamak bu başlı başına sanat...
Kendi düşlerini perdeleyebilir misin? Öyle bir düş görürsün ki gerçekliğin renkleri canlanır,yaşamak şans eseri değil der bir amacın etrafında bir ömür dönebilirsin, ya da denersin en azından gücünün yettiği kadar, senin kadar, yüreğin kadar...